Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/7270 E. 2015/8320 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7270
KARAR NO : 2015/8320
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ : KARASU SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/01/2014
NUMARASI : 2011/63-2014/3

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı 09.02.2011 havale tarihli dava dilekçesi ile; kayden paydaşı olduğu 18 parsel sayılı taşınmazı uzun yıllardır davalı paydaşın işgal ettiğini ve tasarruf etmesine izin vermediğini, daha önceki döneme ilişkin olarak açmış olduğu ecrimisil davasının Karasu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/17 Esas, 2007/110 sayılı kararı ile kabul edildiğini ileri sürerek, şimdilik dava tarihinden geriye doğru beş yıllık 4.620.-TL ecrimisilin ve bundan sonra kararın kesinleşmesine kadar tahakkuk edecek ecrimisilin en yüksek reoskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, bilirkişi raporundan sonra ıslah dilekçesi ile ecrimisil miktarını 9.491,71.-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, 1965 yılından bu yana dava konusu yeri bir kez işlediğini, 8 yıl önce de ceviz ağacı diktiğini, geçen sene mahsül alamadığı için gübre attığını, iddiaların doğru olmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların paydaş oldukları dava konusu taşınmazın tamamına davalının ceviz ağacı dikerek tasarruf ettiği ve bu şekilde davacının payına da müdahale ettiği gerekçesi ile ıslah edilen 9.491,71-TL üzerinden ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, görev kamu düzenini ilişkin olup, davanın her aşamasında gözetilmesi zorunludur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. maddesinde açıkça; ” Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda da; dava değerinin 9.491,71-TL olduğu, bu değerin davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 4. ve 8. maddeleri dikkate alındığında Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.780,00 TL nin üzerinde olduğu, davanın tamamının değeri itibariyle mahkemenin görevsiz bulunduğu, davanın değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu açıktır.
Hal böyle olunca; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esası hakkında yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.