Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/6745 E. 2018/30 K. 08.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6745
KARAR NO : 2018/30
KARAR TARİHİ : 08.01.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Davacılar, mirasbırakanları Necati’nin 1987 yılında öldüğünü, geride mirasçı olarak çocukları olan davacılar, davalı eşi …, çocuğu davalı … ile dava dışı …’ın kaldığını, hesabında bakiye 100.000,00 Alman Markının bulunduğunu, 72.000,00 … ile 2314 ada 61 parsel sayılı taşınmazın satın alındığını, çekişme konusu yerin sırası ile ileride tüm mirasçıları adına devredilmek şartıyla 06.04.1998’de dava dış…’ye, ondan da 21.05.2011’de davalı …’a satış suretiyle temlik edildiğini, davalı … tarafından akdedilen 21.05.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile mirasçılara toplam 10 adet bağımsız bölümün isabet edeceğinin kararlaştırıldığı, 9 adet bağımsız bölümün davalı …, 1 adet bağımsız bölümün davalı … adına tescil edildiğini, davalı … ve …’nin taşınmazları miras payları oranında mirasçılara devretmesi gerekirken bu işleme yanaşmadıklarını ileri sürerek muvazaalı ve mirasçılardan mal kaçırma amaçlı yapılan işlemin iptali ile miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar, 2314 ada 61 parsel sayılı taşınmazın satın alma bedelinin mirasbırakan babaları tarafından ödendiği halde bir kısım davalılar adına tescil ettirildiğini, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescile, aksi takdirde miras payları oranında tazminata karar verilmesini istemişler ise de mirasbırakanın çekişme konusu taşınmazda malik olmadığı ve onun tarafından yapılan bir temlik bulunmadığı, bu nedenle muris muvazaasından söz edilemeyeceği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddine.
Davacılar vekilinin inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine yönelik temyiz itirazına gelince;
Somut olayda, davalı …’nin alınan beyanında dava konusu taşınmazın kendisine emaneten devredildiğini, sonrasında ise taşınmazı 21.05.2011 tarihinde tüm mirasçılar adına davalı …’a temlik ettiğini, davalı … tarafından akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile davalılara toplam 10 adet bağımsız bölümün isabet edeceğinin kararlaştırılmasına ./..
rağmen davalı …’ın 9 adet bağımsız bölümü oğlu davalı … adına satış suretiyle devretmesi birlikte değerlendirildiğinde, davalı …’ın savunmasına itibar edilemeyeceği, son kayıt maliki davalı …’nin, davalı …’ın oğlu olması nedeniyle durumu bilen yada bilebilecek kişi konumunda bulunduğu, iyi niyetli olmadığı gözetilerek tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.