Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/6110 E. 2018/594 K. 31.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6110
KARAR NO : 2018/594
KARAR TARİHİ : 31.01.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-

Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Davacılar, paydaşı oldukları 253 parsel sayılı taşınmaza davalıların bina ve duvar yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek davalıların taşınmaza el atmalarının önlenmesine ve yapıların yıkımına, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı … yönünden davanın usulden reddine, diğer davalılar yönünden el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, yıkım talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu taşınmazın susuz tarla niteliğiyle davacıların murisi …, davalı …’ın murisi … ve diğer davalılar ile dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu taşınmazda davalılar …, …, … ve … mirasçısı … tarafından yapılan evlerin bulunduğu, davacıların taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bir bölümün olmadığı sabittir.
Bilindiği ve Türk Medeni Kanunu’nun 692/1 fıkrasında düzenlendiği üzere: ‘Paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır.’ Öte yandan toplanan tüm delillerden tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bir başka husus da TMK 683 vd maddeleri uyarınca paylı mülkiyette her bir paydaş taşınmazın her zerresinde hak sahibidir.
Ne var ki mahkemece yüz ölçümü üzerinden gidilerek hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca; davalıların tarla niteliğindeki taşınmazda bina yaparak taşınmazın niteliğini değiştirdikleri gözetilerek, davacıların yıkım isteklerinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece kadastral parsel üzerinde yol var gibi kabul edilerek yol olarak ayrılan kısmın yüz ölçümü düşüldükten sonra infazda tereddüt oluşturacak şekilde metre kare üzerinden karar verilmesi doğru değildir.
Yukarıda belirtilen saptama ve ilkeler çerçevesinde davalıların temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.