Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/6023 E. 2015/8300 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6023
KARAR NO : 2015/8300
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ : MADEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/111-2013/171

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu ….ada 67 parsel sayılı taşınmaza davalı idarenin 2000 yılından itibaren kamulaştırma yapılmaksızın müdahale ettiğini ileri sürerek, 2000 ile 2003 yılları arasındaki dönem için ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesince “… kısmen açılan davada hükmedilecek ecrimisile dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talep edilmiş olmakla, sonradan ıslah ile artırılan miktar için faizin ıslah tarihinden (07.07.2008) itibaren başlaması gerektiği gözetilmeden, kabul edilen alacağa kısmi dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere faiz yürütülmesinin doğru olmadığı…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile “..114.674,40-TL ecrimisil bedelinin ıslah tarihi olan 19.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilşkin talebin reddine” karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, mahkemece ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere;bozma kararına uyulmuş olmakla kazanılmış hak (usûli müktesep hak) kuralı uyarınca bozma kararında gösterilen şekilde inceleme yapılarak belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmesi zorunludur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu tartışmasızdır.
Ne varki; mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma ilamının gereğinin eksiksiz olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Hâl böyle olunca, bozma ilamında; ıslah ile arttırılan miktar için faizin ıslah harcının yatırıldığı 07.07.2008 tarihinden itibaren başlaması gerektiğine işaret edildiği hâlde hükmedilen ecrimisil miktarının tamamına ıslah dilekçesinin havale tarihi (19.06.2008’den) itibaren faiz yürütülmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.