Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/5438 E. 2015/12946 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5438
KARAR NO : 2015/12946
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2014
NUMARASI : 2014/176-2014/278

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar vekili, davacı M.’nın maliki olduğu 1734 ada 5 nolu parselle ilgili işlemleri yapması konusunda eşi olan diğer davacı A.. Ö..’i vekil tayin ettiğini, A.’un da tevkil yetkisini kullanarak ipotek tesisi konusunda davalı A.. K..’yı vekil tayin ettiğini, ancak anılan davalının, vekalet görevini kötüye kullanarak, taşınmazı davalı N.’e satış göstermek suretiyle devrettiğini, vekil ile N.’in eşi olan davalı S. arasında düzenlenen protokol içeriğinden taşınmazın devrinin muvazaalı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında; taşınmazın el değiştirmesi sebebi ile seçimlik hakkını yeni maliklere karşı tapu iptal ve tescil davası olarak sürdürdüğünü bildirmiştir.
Davalı A.. K.., davalı S. ile geçmişten gelen ticari ilişkilerinin olduğunu, çekişmeye konu taşınmazı, S. ile aralarında yapılan protokol uyarınca kredi temini amacıyla N.’e devrettiğini, temin edilen kredi borcunu ödemeye hazır olduğunu, davacı ile birlikte hareket etme iradesinin olmadığını savunmuş, duruşmada da davayı kabul ettiğini bildirmiş, birleşen davası ile de; aynı beyanlarını tekrar ederek, taşınmazın davalılar arasındaki devirlerinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar N. ve S., bankadan krediyi davalı vekilin aldığını, kredi borcunu ödememek için davacılarla birlikte hareket ettiğini, vekaletnamede satış yetkisinin bulunduğunu, dahili davalılar, çekişmeye konu taşınmazı emlakçı aracılığı ile satın aldıklarını, davalıları tanımadıklarını, satış bedelinin bir kısmı ile banka borcunun kapatıldığını, kalan kısmın ise S.. T..’a nakit olarak ödendiğini, iyiniyetli üçüncü kişi olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalılar S., N. ve A. C. aleyhine açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yerolmadığına, davalılar H. ve E.. E.. aleyhine açılan davanın reddine dair verilen karar, Dairece; ”…Somut olayda, dava konusu taşınmazın üzerinde 26.02.2010 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbirin davalı N.’in talebi üzerine 08.03.2010 tarihinde aynı mahkemenin kararı ile kaldırılmasına karar verildiği, 09.03.2010 tarihinde ihtiyati tedbirin tapu kaydından saat 09.17 de terkin edildiği, satıştan önce, satıcı ve alıcının taşınmazın sicil kaydında tedbiri bildikleri ve tedbiri gören alıcı adaylarının tedbirin mahiyeti ve nedenini öğrenmemelerinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dava konusu taşınmazın aynı gün saat 11.54’te vekil eliyle dahili davalılar H.. E.. ve E.. E..’na satış suretiyle temlik edildiği, ayrıca, davalı N.’in anılan temlikten kısa bir süre önce 01.03.2010 tarihinde, 5 ayrı kişiye satış yetkisini içeren vekaletname verdiği, vekil kılınan kişilerden birinin kayıt maliki dahili davalıların yakın akrabası ve şirket ortakları olan H.. E.. olduğu görülmektedir. Belirlenen bu olgular, değinilen ilkelerle birlikte gözetildiğinde, dahili davalıların edinimlerinin iyi niyetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca; asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, usulü kazanılmış hak da gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. ” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş, kararın dahili davalılar vekili tarafından temyizi üzerine, mahkemece 04.03.2015 tarihinde verilen ek kararla; verilen 7 günlük süre içerisinde temyiz harç ve masraflarının yatırılmadığı gerekçesi ile dahili davalılar vekili Av. E.. Ş..’in temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek karar ve karar, dahili davalılar H.. E.. ve E.. E.. vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 10.11.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat F. Ç. ile temyiz edilenler vekili Avukat İ. A., davalı A. C. Kaya geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı N.. T.., Davalı S.. T.. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi G. Ü. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davanın kabulüne dair verilen kararı süresinde temyiz eden dahili davalılar H.. E.. ile E.. E.. vekiline eksik temyiz harcını ikmal etmesi yönünde çıkartılan muhtıranın 10.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve muhtıraya istinaden eksik temyiz harcı ile posta giderlerinin 05.02.2015 tarihinde mahkeme veznesine yatırıldığı, anılan davalıların kendilerini birden çok vekille temsil ettirdikleri halde, aynı hususta davalıların bir başka vekiline gönderilen muhtıraya istinaden temyiz harç ve masraflarınının yatırılmadığından bahisle Mahkemece 04.03.2015 tarihinde verilen ek karar ile; Av. E.. Ş..’in temyiz isteminin reddine karar verildiği görülmektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 81. maddesi hükmü gereğince kişi kendisini birden çok vekille temsil ettirebilir. Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi hükmü gereğince de; vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılmasının yeterli olacağı açıktır.
O halde, dahili davalıları temsil eden avukatlardan sadece birinin verilen süre zarfında eksik temyiz harcı ile posta masraflarını yatırdığı tartışmasız olduğuna göre, Mahkemenin 04.03.2015 tarihli ek kararının ortadan kaldırılmasına karar verilerek esasın incelenmesine geçildi;

Mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Dahili davalılar H.. E.. ve E.. E..’nun temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 814,30 .-TL bakiye onama harcının temyiz eden dahili davalılardan alınmasına, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.