Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/5284 E. 2017/2931 K. 29.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5284
KARAR NO : 2017/2931
KARAR TARİHİ : 29.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı … vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Davacı, paydaşı olduğu 149 Ada: 1,2,3,4,5,6,7 ve 8 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazlarına davalıların müdahalede bulnduğunu belirterek davalıların taşınmazlara yönelik müdahalesinin önlenmesine, dava tarihinden geriye dönük 4 yıllık süre için şimdilik 2.500,00TL’lik ecrimisil bedelinin, haksız fiil tarihi olan 2008 yılından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 149 ada 1,3,5,6,7,8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki davalıların vaki müdahalesinin menine ve ziraat bilirkişi raporunda müdahale edilen taşınmazlar hakkında belirlenen geriye dönük 4 yıllık ecrimisil bedeli dikkate alınarak ve davacının ıslah talebinin bulunmadığı da birlikte değerlendirilmek suretiyle taleple bağlılık ilkesi gereği 2500TL haksız işgal tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
Diğer taraftan, hükümle birlikte harcın davalıdan alınmasına karar verilmiş olması da, değinilen koşulların yerine getirildiği sonucunu doğurmaz.
Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak davacı taraftan, keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı …’in temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.