Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/4925 E. 2017/6496 K. 16.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4925
KARAR NO : 2017/6496
KARAR TARİHİ : 16.11.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları …’in maliki olduğu 319, 102 ada 131, 138 ada 1 ve paydaşı olduğu 137 ada 115 parsel sayılı taşınmazlarını mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakan ile aynı evde yaşadığını, felçli ve yatalak olan mirasbırakanın tüm ihtiyaçlarının tarafından karşılandığını, davacıların mirasbırakan bakıma muhtaç olduğu halde ilgilenmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazlarının devrinin davacılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak çekişmeli 319 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Yasa’nın 22/A maddesi gereğince sayfası kapatılarak 102 ada 38 parsele dönüştüğü anlaşılmakta olup mahkemece doğru sicil oluşturulabilmesi için yenilenen parsel numarası üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken sayfası kapatılan eski kadastral parsel numarası üzerinden karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
Öte yandan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında açılan davalarda, dava değerinin, temlik edilen taşınmazdan davacıların miras paylarına karşılık gelen değer olduğu gözetilerek, bu değer üzerinden harç ve harcı tamamlanan dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Eldeki davada dava konusu 102 ada 38, 102 ada 131, 138 ada 1 ve 137 ada 115 parsel sayılı taşınmazların dava tarihi itibariyle toplam değeri keşfen 344.738-Tl olarak saptanmış olup davacıların bu taşınmazlardaki miras payına isabet eden 229.825-TL üzerinden nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
Ne var ki değinilen bu husular yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1. fıkrasında yer alan ” ..319 parsel..,” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine ”…102 ada 38 parsel…’’ ibaresinin yazılmasına, hükmün 4. bendindeki ‘’…Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken nisbi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı çıkarılarak kalan 16.770,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,’’ ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine ‘’…Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 15.699,36-TL nisbi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı çıkarılarak kalan 11.383,51- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,’’ ibaresinin yazılmasına ve hükmüm 7. bendindeki ‘’… karar tarihindeki yasal tarife uyarınca 23.700,20 TL vekalet ücretinin…’’ ibaresinin çıkarılarak yerine ‘’…karar tarihindeki yasal tarife uyarınca 19.189,50-TL vekalet ücretinin…’’ yazılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.