Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/464 E. 2015/1064 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/464
KARAR NO : 2015/1064
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2012/79-2013/159
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ………………’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan (anneleri)……….’ın maliki olduğu 182 parsel sayılı taşınmazın dava dışı …………. isimli kişiye ait 231 parsel sayılı taşınmaz ile takas edildiğini; ancak yapılan takas sonucunda 182 parsel ………………………. adına tescil edildiği halde 231 parselin murisleri adına değil, her nasılsa kardeşleri olan davalı ………… adına satış suretiyle tescil edildiğini, davalının bu güne kadar kardeşlerine pay devri yapmadığını, tapuda işlem yapan muris annelerinin muvazaalı olarak işlemi gerçekleştirdiğini, ayrıca ruhsal durumunun bozuk ve ehliyetsiz olduğunu, bu sebeple de yaptığı işlemin iptali gerektiğini ileri sürerek; 231 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile miras payları oranında adlarına tescili isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, muris tarafından yapılan bir takas işleminin bulunmadığını, bu nedenle muris muvazaasının söz konusu olamayacağını, murisin ölümünden yaklaşık dört yıl sonra 182 parselin satıldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın taraflara ortak murisleri olan anneleri…………….’dan kaldığı, annelerinin ölümünden sonra davacıların da vermiş olduğu vekaletname ile davalı adına tescil edildiği, tapuda satış gösterilmiş olsa da gerçek bir satış olmayıp, inanç sözleşmesi çerçevesinde devrin yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarafların annesi ……………’ın 16.03.1993 tarihinde öldüğü, geride taraflar ile birlikte toplam altı çocuğunun mirasçı olarak kaldıkları, 182 parsel sayılı taşınmaz mirasbırakan adına kayıtlı iken 25.11.1997 tarihinde tüm mirasçıları adına intikal suretiyle tescil edildikten sonra aynı tarihte tüm mirasçıların taşınmazı 48.000 TL bedelle dava dışı …………………….’a satış suretiyle temlik ettikleri, onun ölümü nedeniyle de taşınmazın mirasçılarına intikal ettirildiği ve halen mirasçıları adına kayıtlı olduğu, çekişmeye konu 231 parsel sayılı taşınmazın ise; dava dışı ……….. adına kayıtlı iken 25.11.1997 tarihinde 50.000 TL bedelle ve satış suretiyle davalı ………… adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. .
Görüldüğü üzere, mirasbırakan……………….. tarafından yapılan bir satış ya da takas işlemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla murisin ehliyetsizliğinden ya da muris muvazaasından söz etmek olanaklı değildir. Davada inançlı işlem hukuksal nedenine de dayanılmamıştır.
O halde, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.