Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/4238 E. 2015/8278 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4238
KARAR NO : 2015/8278
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ : AKÇAABAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2013
NUMARASI : 2013/51-2013/270

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ve birleşen davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-

Birleştirilerek görülen davalar; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davanın davacıları; mirasbırakanları A..G..’ın , diğer mirasçılardan mal kaçırma almaçlı ve muvazaalı olarak 26 parça taşınmazını davalılara tapuda satış gibi göstermek suretiyle temlik ettiğini, gerçekte bağış yapıldığını ileri sürerek miras payları oranında tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar; iddiaların yersiz olduğunu, murisin temliki işlemleri yapmadan önce tüm mirasçıların rızasını aldığını, murisin paylaştırma kastı ile hareket ettiğini, mal kaçırma kastı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “….Gerçekten de; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucunda mirasbırakan Ali’nin taşınmaz temlikindeki amacının sağlığında malvarlığını mirasçılar arasında paylaştırma olmayıp mirasçılardan mal kaçırma olduğu saptanmak ve ikinci el konumunda olan davalı Hatun’un da muvazaalı işlemi bilen ve bilmesi gereken kişi olduğu gözetilmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı ancak çekişmeli taşınmazların bazıları 2859 sayılı yenileme kadastrosu ile yeni parsellere bir kısmının da imar uygulaması ile yeni imar parsellerine dönüştüğü, hakkında hüküm kurulan parseller bu şekilde uygulamalarla hukuki varlıklarını kaybettiklerine göre kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığı, bu durumda yeni oluşan parseller üzerinden hüküm kurulması” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma kararına eylemli olarak uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bozmaya uyulmuş olmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğacağı ve bu durum kamu düzeni ile ilgili olup re’sen gözetileceği kuşkusuzdur.Şöyle ki; eksiğin giderilmesi yoluyla getirtilen Akçaabat Büyükşehir İlçe Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 13/03/2015 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki kayıt ve belgelerden dava konu kadastral parsellerin ikinci kez imar uygulamasına tâbi tutulduğu ve son imar uygulamasının 04/09/2013 tarihinde kesinleştiği ve sicile yansıdığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda yeni oluşan parseller üzerinden hüküm kurulması gerektiği halde hukuki dayanağı kalmayan başka bir deyişle ikinci bir imar uygulaması ile kaydı kapatılan parseller üzerinden karar verilemeyeceği açıktır.
Anılan bu husus; doğru sicil oluşturma ilkesinin bir sonucu olup dolu pafta ilkesine aykırı düşmektedir. Öte yandan devletin sicil oluşturmadan kaynaklanan görevi ve kamu düzeniyle ilgili olduğundan re’sen gözetilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca; ikinci imar uygulaması ile oluşan parseller hakkında hüküm tesisi gerekirken infaz kabiliyeti olmayan sayfası kapatılan, hukuki varlığını kaybeden eski parsel numaraları üzerinden karar verilmesi isabetsizdir.
Davalılar ve birleşen davanın davalısının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.