Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/382 E. 2015/987 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/382
KARAR NO : 2015/987
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

MAHKEMESİ : MARDİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2011/413-2013/443
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …………’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, …………… Vakfı adına kayıtlı 436 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız yere işgal ettiğini, gönderilen tebligata rağmen işgal tazminatını ödemediğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, savunma getirmemiştir.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece “dava açılırken davacı tarafça yatırılması gereken başvuru harcı ile nispi peşin harç alınmaksızın yargılamaya devam edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasının doğru olmadığına” değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmadan çekişme konusu taşınmazı kullandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve dosya içeriğinden; dava konusu “kargir ev” vasfındaki 436 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, 21.05.2009 tarihinde yapılan keşifte taşınmaz üzerinde 2 katlı yapı bulunduğu, 1. katın depo olarak, 2. katın konut olarak kullanıldığının tespit edildiği, dinlenen mahalli bilirkişinin, çekişmeli taşınmazın etrafında davalı ve akrabalarına ait taşınmazların bulunduğunu, 433 parsel üzerine 15 yıl kadar önce davalı tarafından ev yapıldığını ve halen davalı tarafından kullanıldığını, vakfa ait 436 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin ise ölene kadar davalının babası tarafından kullanıldığını, davalının hali hazırda vakıf evini kullanmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; TMK’nun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkusuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yöneltilerek açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesinin ya da kullanıma sunulmasının, o yeri haklı ve geçerli bir neden olmaksızın tasarruf eden kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı da açıktır.
Öte yandan, ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğinde bulunduğuna göre, çekişme konusu taşınmazın kimin kullanımında olduğunun açıklığa kavuşturulması zorunludur.
Somut olayda mahkemece, dava konusu taşınmazın gerçekten davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı konusunda başkaca herhangi bir araştırma yapılmadan, davacının elinde bulunan tutanak ve belgeler ile dayandığı diğer deliller toplanmadan sonuca gidildiği görülmektedir.
Hal böyle olunca; öncelikle davacının dayandığı bütün deliller toplanmak suretiyle dava tarihi ve ecrimisil istenilen dönemler itibariyle dava konusu taşınmazın kim tarafından kullanıldığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleriyle açılan davaların ancak haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişilere karşı yöneltilebileceği dikkate alınarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.