Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/3518 E. 2015/4575 K. 01.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3518
KARAR NO : 2015/4575
KARAR TARİHİ : 01.04.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine; birleştirilen davada davalı… hakkındaki davanın reddine,diğer davalı şirket hakkındaki davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı şirket vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Asıl ve birleştirilen dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı 22.10.2004 tarihli açılan davada,vekil tayin ettiği ancak vekillikten azlettiği dava dışı…’ın üzerinde kat irtifakı kurulu 350/1800 oranında paydaşı olduğu….. parselde bulunan 23 adet ( tek bir mağaza şeklinde olan birleştirilmiş) dükkanı davalı şirkete bir yıl süreli kira sözleşmesi ile aylık 2.000,00 TL bedel ile kiraladığını,ihtar ile kira bedellerinin Av. …’nun banka hesabına yatırılmasını davalıdan istediğini, davalının da ihtara cevabı ile kiracılık ilişkisini kabul ettiğini, ihtar ile bu defa kira bedellerinin Av. …’in banka hesabına yatırılmasını davalıdan istediğini, yeni kira sözleşmesi yapmak ve 21.09.2004 tarihinden itibaren kira bedelinin tespiti hususunda ihtarname keşide ettiğini ancak davalının kira bedelini arttırmadığını ileri sürerek 15.09.2002 tarihinden itibaren davalının kiracılık sıfatının tespitine, 15.09.2002-15.10.2004 tarihleri arasındaki aylık kira bedelinin 2.000,00 TL olarak tespitine ve bu dönemler arasındaki 25 aylık toplam 50.000,00 TL kira bedelinin tahsiline, yeni kira dönemi itibariyle aylık kira bedelinin 6.000,00 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı,vekil ile yapılan kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 300,00 TL olduğunu ve bu bedelin ihtarname öncesi vekile sonrasında ise vekil ile yapılan kira aktindeki şartlar çerçevesinde davacıya ödendiğini, davacının kendisi aleyhine kira paralarının tahsili için yaptığı takip neticesinde takip talebine dayanak bir yıl süreli kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 300,00 TL olarak gösterildiğini, kira borcunun bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kira sözleşmesinin bulunmadığı ,davalının fuzuli şagil olduğu ve ödenmesi gereken ecrimisil isteğinin tespiti olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 12.02.2008 tarih 2007/19712 E. 2008/1953 K. sayılı ilamı onanmış, dosya istek üzerine … Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve 2008/433 Esasına kayıtlanmış, bilahare aynı Mahkemenin 2008/362 Esas sayılı dosyası üzerinden 22.05.2008 tarihli açılan dava ile davacı, …ilçesinde kayden maliki olduğu … parsel sayılı taşınmazlarda davalıların fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek 2002 yılının 9. ayından 2006 yılının Aralık ayına kadar toplam 150.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, davalı şirket,zamanaşımı süresinin dolduğunu, kiracı sıfatı ile taşınmazı kullandığını ve kira borcunun bulunmadığını,davalı …ise husumet itirazında bulunup davanın reddini savunmuşlar, Mahkemenin 2009/533 K. sayılı ilamı ile 2008/433 E. sayılı dosyası ile birleştirilmiş, davacı son oturumda bilirkişi raporuna göre belirlenen 93.942,44 TL ecrimisil dışındaki talep ettikleri miktarı atiye bıraktığını bildirmiş, davalı şirket vekili ise bu isteği kabul etmemiş, Mahkemece asıl dava yönünden kira bedeli alacağı isteği hakkında birleştirilen davada da 15.09.2002 ve asıl dava tarihi arasındaki dönem için ecrimisil istendiği gerekçesi ile davanın derdestlik nedeniyle reddine;asıl davada tespit istemlerinin ise hukuki menfaat yokluğu nedeniyle reddine; birleştirilen dava yönünden davalı … hakkındaki davanın husumetten reddine;ecrimisil isteğinin ise 15.09.2002-31.12.2006 arasındaki dönem için hesaplanan bilirkişi raporuna atfen kabulüne karar verilmiş;hüküm yalnız davalı şirket tarafından birleştirilen davaya hasren temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği, toplanan deliller ve eksiğin tamamlanması suretiyle getirtilen belgelerden; birleştirilen davaya konu 229, 684 ve 15618 parsel sayılı taşınmazların ecrimisil dönemleri de dahil olmak üzere dava dışı kişiler adına tapuda kayıtlı bulunduğu görülmektedir.
Bilindiği üzere; sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir … Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 1995, 7.baskı, s.231).
Hal böyle olunca, doğrudan mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan birleştirilen davadaki ecrimisil isteğine yönelik dava hakkı, mutlak biçimde mülkiyet hakkı sahibine ait olduğuna göre, birleştirilen davada mülkiyet hakkı sahibi olmayan davacının taraf sıfatının (aktif husumet ehliyetinin) bulunmadığı gözetilerek birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de; 6100 sayılı HMK. nun 297/1-c maddesine uygun biçimde kararın gerekçesinin açıklanması gerekirken, gerekçesiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir.
Davalı şirket vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenlerle yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.