Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/3449 E. 2017/5569 K. 19.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3449
KARAR NO : 2017/5569
KARAR TARİHİ : 19.10.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, eski 260 parsel sayılı taşınmazı eşi … 12/05/1992 tarihinde satın alıp üzerinde 3 katlı bina inşa ettiğini, giriş katının üstündeki 2 nolu daireyi yalnızca kullanım hakkı için davalı …’ye noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satmayı vaad ettiğini, aynı şekilde 4 nolu daire içinde davalı …’e satış vaadinde bulunduğunu, satış vaadi sözleşmelerinden sonra davalıların söz konusu daireleri teslim alarak kullanmaya başladıklarını, muris Hüseyin’in 2009 yılında ölmesinden sonra, davalıların söz konusu taşınmazların kendilerine satıldığını söyleyerek tapuda devir talep etmeleri üzerine davalılara 1/12’şer payı bedel almaksızın devrettiğini, kendisinin okuma yazma bilmediğini, satış vaadinin konusunun dairelerin kullanım hakkı olmasına rağmen ve murisin payını devretmeye ilişkin bir niyeti bulunmadığı halde mülkiyetin davalılara devir edildiğini,Tokinin dava konusu yer ile ilgili acele kamulaştırma davası açarak arsa ve üzerinde yer alan binaların değerlerinin ayrı ayrı bilirkişilerce tespit edildiğini, söz konusu bilirkişi raporlarının kendisine 17/07/2013 tarihinde tebliğ edildiğinde davalıların dava konusu taşınmazda arsa bedeline de malik olduklarını öğrendiğini, okuma yazma bilmemesi nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin sonuçlarını bilmesinin kendisinden beklenemeyeceğini, hataya düştüğünü davalıların kamulaştırma bedelinden haklarından fazlasını alacaklarını ileri sürerek davalılara yaptığı 09/04/2012 tarihli satış işlemlerinin iptaline, dava konusu taşınmazın tapu kaydının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının miras payının ¼ olması nedeni ile tüm taşınmaz için dava açma hakkının bulunmadığını, muris ile aralarında yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde muris Hüseyin’in mülkiyeti devretme amacının belli olduğunu, kendilerinin dava konusu dairelerin bedelini murise ödeyip akabinde dairelerde ikamet etmeye başladıklarını, idare mahkemesince imar planının iptal edilmesi nedeniyle dava konusu taşınmazda arsa payının belirlenemediğini, gabin ve hata nedeni ile davanın 1 yıllık süre içinde açılmaması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, satış tarihi ile dava tarihi arasında HMK 39/1 maddesinde belirtilen bir yıllık sürenin dolmuş olması nedeni ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.70.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.