Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/3329 E. 2015/3748 K. 18.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3329
KARAR NO : 2015/3748
KARAR TARİHİ : 18.03.2015

MAHKEMESİ : ÇORLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2013/60-2013/165
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ……….. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı,34 ada 14 parselde bulunan 3 nolu bağımsız bölümü davalıdan 05.07.2008 tarihinde kayden satın aldığını, davalının taşınmazı bir ay içersinde teslim etmesi gerektiği halde terketmediğini, ihtara rağmen de taşınmazı boşaltmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve dava tarihinden taşınmazı satın aldığı tarihe kadar geriye dönük toplam 12.600,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın esasına ilişkin savunma getirmemiştir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “… davalının çekişme konusu taşınmazı haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın kullandığı belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.Ancak; eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen belgelerden Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesine 24.03.2011 tarihinde davalının vesayet altına alınması konusunda 2011/530 Esas sayılı dava açıldığı, H.. Ç..’nun davalıya vasi olarak atandığı, eldeki davanın da vesayet davasının açılmasından sonra karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Davalının vesayet altına alındığı gözetildiğinde eldeki dava bakımından usulüne uygun olarak taraf teşkilinin sağlandığını söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, davalıya vasi olarak atanan H.. Ç..’na tebligat yapılarak onun huzuru ile davanın yürütülmesi gerekirken anılan usuli işlem ikmal edilmeden neticeye gidilmiş olması doğru değildir. ” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden ve eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden; dava konusu 34 ada 14 parselde bulunan 3 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafından Çorlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/40 Esas sayılı dava dosyası ile ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil davası açıldığı anlaşılmaktadır.
./..
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; sözü edilen tapu iptal ve tescil davasının halen derdest olduğu anlaşılmakla tapu iptal- tescil davası sonucunun eldeki davayı etkileyeceği de kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, taraflar arasında görülen 2012/40 Esas sayılı tapu iptal- tescil davasının sonucunun beklenmesi ondan sonra eldeki dava yönünden bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.