Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/2972 E. 2017/2757 K. 22.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2972
KARAR NO : 2017/2757
KARAR TARİHİ : 22.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, alacak isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 5 parsel sayılı taşınmazı inançlı işlem ile …’a bedelsiz olarak devrettiğini…’ın da bu taşınmazı teminat göstermek suretiyle kredi kullandığını, taşınmazın dava dışı …’na, ondan da …’a satış suretiyle devredildiğini, davalı …’nın da taşınmazı teminat göstererek kredi çektiğini, bu kredinin taksitlerinin kendisi tarafından ödendiğini, ancak taşınmazın kendisine devredilmediğni, baştan itibaren taşınmaz üzerindeki satışların muvazaalı olduğunu belirterek tapunun iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata, davalı …’ya gönderdiği 22.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, taşınmazın bedeli mukabilinde davacının eşi …’den satın alındığını, ödemenin davacının eşine yapıldığını, kendi hesabına gönderilen 22.000 TL’nin farklı bir borca ilişkin olduğunu belirterek davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece, davalı … hakkındaki davanın tefriki ile davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacı tarafından inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat ile davalı …’dan 22.000,00-TL alacağın tahsili isteklerine ilişkin olarak açılan davanın … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/31 E-2014-20 K sayılı ilamı ile tazminat isteği yönünden kabul edildiği, … yönünden açılan davanın ise tefrik edilerek mahkemenin 2014/55 esasına kaydedildiği ve davanın reddine karar verildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/31 E-2014-20 K sayılı kararının Dairece 29.05.2015 tarihli bozma ilamında ‘’…öncelikle davalı … hakkındaki davanın HMK 167 maddesindeki Koşullar oluşmadığından yasal olmayan gerekçeler ile tefrik edilmesi yerine eldeki dava ile birleştirilmesi, davacı tarafından banka kanalıyla davalı …’ya gönderilen paranın neye ilişkin olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması (davacının, davalı …’nın eşi olan …’e borç ödemesi olup olmadığının), ondan sonra davacının davalı … ve …’e borcu olup olmadığının var ise bunların miktarlarının belirlenmesi borç belirlenir ise bu miktarın mahkeme veznesine depo edilmesi için davacı tarafa süre verilmesi yatırıldığı takdirde iptal ve tescil isteğinin kabul edilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.’’ gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; dairece bozulmasına karar verilen tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istekli açılan dava dosyasının eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra iddialar doğrultusunda tarafların bildirdikleri deliller eksiksiz toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile tefrik kararı verilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nin 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.