Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/27 E. 2015/12592 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27
KARAR NO : 2015/12592
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : BURSA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2012/725-2014/400

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ….. ‘nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden paydaşı olduğu 59 parsel sayılı taşınmazı davalının kendisinin kullanması ya da başkasına kiraya vermek suretiyle haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, payından fazla yer kullanmadığını, muhtesatın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun hükmen belirlendiğini, ecrimisil koşullarının oluşmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ortaklığın giderilmesi davası ile intifadan men koşulunun gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu arsa niteliğindeki 59 parsel sayılı taşınmazın dava dışı kişiler ile birlikte taraflar adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı binanın 183 m² lik bölümünün 59 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı, 20.7.2010 tarihinde davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı, sonrasında davalı tarafından diğer paydaşlar aleyhine açtığı dava sonucunda Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/534 esas 2012/267 karar ve 15.5.2012 günlü kararı ile üç katlı binanın davalı R.. D.. tarafından yapıldığının tespitine karar verildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.

Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olaya gelince; dosya içinde bulunan 1.1.2009 başlangıç tarihli 10 yıl süreli adi yazılı kira sözleşmesine göre, davalı tarafından iki katlı boş mağazanın dava dışı Y.A.’a kiralandığı, yapılan keşif sonrasında ise 3 katlı binanın “K. Y” adı altında lokanta olarak işletildiği saptanmış ise de; arsa niteliğindeki 59 nolu parselin geri kalan bölümlerinin nasıl ve kimler tarafından kullanıldığı açıklığa kavuşturulmamıştır.
Hâl böyle olunca; mahkemece öncelikle yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, çekişme konusu taşınmazın geri kalan bölümlerin kullanım durumlarının belirlenmesi, davacının nizasız olarak kullanabileceği bölümlerin olup olmadığının saptanması, ayrıca UYAP ortamında gelen belgelerden çekişme konusu taşınmaza yönelik aynı taraflar ve bir şirket arasında görülmekte olan Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/639 esas sayılı dava dosyasınında bulunduğu anlaşılmakla, anılan dava dosyasınında incelenerek taraflar arasındaki anlaşmazlığın açıklığa kavuşturulması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi; kabule göre de mahkeme kararı ile çekişme konusu taşınmazdaki üç katlı binanın davalıya ait olduğunun saptandığı gözetilmeksizin, binanın tamamı üzerinden kira gelirine göre hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınmış olması da isabetli değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.