Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/2694 E. 2015/3637 K. 17.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2694
KARAR NO : 2015/3637
KARAR TARİHİ : 17.03.2015

MAHKEMESİ : MARMARİS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2014
NUMARASI : 2012/337-2014/409
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …………….nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, ecrimisil sisteğine ilişkindir.
Davacı vasisi, davacının kayden 1/2 oranında maliki olduğu 3 nolu bağımsız bölümün ihtara rağmen davalılar tarafından haksız olarak kullanılmaya devam edildiğini ileri sürerek son 5 yıl için 50.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazın 2000 yılından itibaren paydaşlardan M.. Ö..’nin kullandığını, kendilerinin herhangi bir gelir elde etmediklerini belirtip husumet ve esas yönden davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının açılması ile intifadan men koşulunun gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kat mülkiyeti kurulu 132 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu asma katlı dükkan nitelikli 3 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 payının davacı tarafından 24.9.1997 tarihinde1/4 er pay olarak davalılara bağışlandığı, 28.11.2000 tarihinde ise davacının davalılar aleyhine temlik tarihinde ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteği ile açtığı davada, Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/1001 esas 2009/479 karar sayılı ve 21.7.2009 günlü kararı ile davanın kabulüne karar verildiği ve derecattan geçerek 14.6.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın açıldığı 27.8.2012 tarihine göre taşınmazda 1/2 payın davacı, geri kalan 1/2 payın ise dava dışı M.. Ö.. adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminatdır.
Öte yandan; eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı da açıktır.
./..
Somut olaya gelince; davacının 13.8.2012 tarihli ihtarnamesine davalıların 17.8.2012 tarihinde verdikleri cevapta, 2000 yılından itibaren taşınmazı diğer paydaş M.. Ö..’nin kullandığını belirttikleri, eldeki davanın tüm aşamalarında da davalıların aynı yönde savunmada bulundukları görülmektedir.
Nitekim, davacı tanığı olarak dinlenen paydaşlardan M.. Ö.. beyanlarında özetle, taşınmazı 1998 yılından 2012 yılına kadar döviz bürosu olarak kullandığını, 2012 yılından sonra da telefon bayisi olarak kullanmaya devam ettiğini, taşınmazın 2010 yılına kadar davalık olduğu ve muhatap bulamadığından kimseye kira ödemediğini, tapu iptal ve tescil davasının sonuçlanmasından sonra 2010 yılından geriye doğru 5 yıllık kira parasını davacı tarafa ödediğini belirtmiştir. Ayrıca, davalı tanıkları da taşınazın asma katı ile birlikte bütün halinde paydaşlardan M.. Ö..’nin kullandığını, davalıların bir kullanımının olmadığını ve kira geliride almadıklarını belirtmişlerdir.
Bu durumda, davalıların tüm aşamalardaki savunmaları ve yukarıda açıklanan somut olgular birlikte değerlendirildiğinde davalıların ecrimisil istenen dönemde çekişme konusu taşınmazı kullanmadıkları ve kullandırmadıkları anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalıların temyiz itirazları ise yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.