Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/2425 E. 2015/10477 K. 08.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2425
KARAR NO : 2015/10477
KARAR TARİHİ : 08.09.2015

MAHKEMESİ : KAYSERİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2010/42-2013/36
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.09.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil ………. ile vekili Avukat ……………..geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı …… vekili Avukat ………. ile davacılar…………… v.d. vekili Avukat …………… gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ………………… tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-
Asıl ve birleşen dava tapu iptal-tescil ve alacak isteklerine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davacılar, mirasbırakan anneleri ………..’nun maliki olduğu 5537 ada 4 (eski 1253 ada 108) parsel sayılı taşınmazını 04.07.2000 tarihli akitle davalı oğlu A……’in çalışanı olan diğer davalı A……’a satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, ayrıca birleşen davada davacı …….. taşınmazın imar ile yüzölçümünün küçülmesi sebebiyle iptal ve tescil ile karşılmayacak zararının davalılaran tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı A…………. satışın gerçek olduğunu, murisin mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı A……….ise kayıt maliki olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davaların kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, mirasbırakan …………..’nin maliki olduğu 1253 ada 108 parsel sayılı taşınmazını vekil kıldığı dava dışı M…………. aracılığıyla 04.07.2000 tarihinde davalı A……….’a satış suretiyle temlik ettiği, ifraz ve tevhit işlemleri ve yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonucunda davalı A………..’a 20 adet bağımsız bölümün isabet ettiği, ancak kat irtifakı tesisi ile davalı ……………. adına 3155 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki “C-blok 16, 17, 18, 19, 20, 21 , 22, 23 ve 24 ile D Blok 11, 15, 16, 17” nolu bağımsız bölümlerin tescil edildiği, davacıların bakiye 7 adet daire için alacak isteğinde bulundukları bilahare bu daireler yönünden davayı geri aldıkları, mahkemece yapılan yargılama sonunda 7 adet bağımsız bölüm yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, çekişmeli 13 adet bağımsız bölüm yönünden ise asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verildiği, ancak hükümde fıkrasında toplam 12 adet bağımsız bölüm yönünden hüküm kurulduğu, kararın davalılar tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi uyarınca, hüküm sonuç kısmında; davadaki taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olaya gelince, çekişmeli taşınmazdaki 13 adet bağımsız bölüm yönünden tapu iptal ve tescil talep edildiği ve mahkemece hükmün 1.fıkrasının 2. bendinde ” …davanın ve birleşen davanın bakiye 13(onüç) adet daire yönünden kabulüne” karar verildiği hâlde 12 adet bağımsız bölüm yönünden hüküm kurulduğu, dava konusu “C-16” nolu bağımsız bölüm bakımında mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği bu sebeple oluşturulan hükmün usul ve yasaya uygun olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.
Hâl böyle olunca, davaya konu “C-16” nolu bağımsız bölüm yönünden 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesine uygun hüküm oluşturulması için karar bozulmalıdır.
Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenleren alınmasına, 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.