Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/2417 E. 2015/3641 K. 17.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2417
KARAR NO : 2015/3641
KARAR TARİHİ : 17.03.2015

MAHKEMESİ : ŞEBİNKARAHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2014
NUMARASI : 2014/78-2014/310

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis, vasiyetnamenin iptali davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen dava yönünden ise vasiyetnamenin iptali konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, birleştirilen dava ise vasiyetnamenin iptali ya da tenkis isteklerine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanın maliki olduğu 288 ada 21 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 2, 3, 4 ve 5 nolu bağımsız bölümleri davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, ayrıca anılan taşınmazların vasiyetname ile davalılara bıraktığını, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bunmuşlar, birleştirilen davada ise vasiyetnamenin iptaline ya da tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa olgusu sabit görülerek asıl davanın kabulüne, birleştirilen dava yönünden ise taşınmazların ölüm tarihinde muris adına kayıtlı olmadığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan A.. T..’ın 6.12.2000 tarihinde noterde düzenlenen vasiyetname ile 288 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerine yaptığı 5 katlı binadaki daireleri davalılara vasiyet ettiği, anılan taşınmazın ifrazı sonucu çekişme konusu binanın 288 ada 21 nolu ifraz parseli üzerinde kaldığı, kat mülkiyeti tesis edilerek bağımsız bölümlerin oluştuğu, sonrasında murisin 29.7.2004 tarihli resmi senet ile 1,2 ve 3 nolu bağımsız bölümleri davalı Mustafa’ya, 4 ve 5 nolu bağımsız bölümleri ise davalı Hakan’a satış suretiyle temlik ettiği, murisin 5.7.2006 tarihinde öldüğü, davacılar ile davalılardan Hakan ve Ömer’in murisin çocukları, diğer davalı Hakan’ın ise torunu olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, mirasbırakanın 29.7.2004 tarihli akit ile davalılara yapmış olduğu temliklerin, yerleşmiş Yargıtay İçtihatları ve l.4.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı gözetilerek mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu benimsenmek suretiyle asıl davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davalıların birleştirilen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacılar, davalılar Hakan, Mustafa ve Ömer’e yapılan vasiyetin iptalini istemiş iseler de mirasbırakan vasiyetnameye konu taşınmazları vasiyetten sonra davalı Mustafa ve Hakan’a tapuda satış göstermek suretiyle temlik etmiştir. Bu durumda, anılan vasiyetnamenin TMK. nun 544/2. maddesi uyarınca hukuki geçerliliğini yitireceği kuşkusuzdur.
O halde; vasiyetnamenin iptali konusunda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de davalılar yararına avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmemiş olması da isabetli değildir.
Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.