Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/17885 E. 2019/902 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17885
KARAR NO : 2019/902
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.02.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat … ile diğer temyiz eden davalı vekili Avukat …geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı alacak isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları …’nin adına kayıtlı 154 ada 227 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan apartmanını davalı kızı … adına satış göstermek sureti ile temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, daha sonra davalı …’ın kendisine devredilen bu apartmanı 06.05.2013 tarihinde dava dışı üçüncü bir kişiye sattığını ve aldığı para ile başka taşınmazlar satın aldığını, bu taşınmazların alım tarihlerinin dava konusu taşınmazın satışından bir ay sonrasına ait olduğunu, dava konusu muvazaalı taşınmaz üçüncü kişiye satılıp devredildiği için davanın tapu iptali ve tescili olmaktan çıkıp bedel alacağına dönüştüğünü ileri sürerek, 154 ada 227 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 katlı evin güncel değerinin bulunarak bu değerin payları oranında yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakan …’nin gerçek amacının mirasçılardan mal kaçırmak olmayıp mal varlığını mevcut olan miraçıları arasında paylaştırmak olduğunu, dava konusu taşınmazın da bu paylaştırma iradesi ile kendisine devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan temlik işleminin diğer mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik olmadığı, murisin muvazaalı işleminden söz edilemeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle muris muvazaası iddiasına dayalı olarak açılan alacak davasında davalı adına yapılan temlikin muvazaalı olduğu iddiasının davacılar tarafından kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazın tümünün keşfen belirlenen dava tarihindeki değeri 996.974.00 TL olup, davacıların payı karşılığı 249.243 TL’dir. Yargılama sırasında davacıların payına isabet eden değer üzerinden harcın tamamlandığı gözetilerek bu miktar üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalı lehine daha az miktarda vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değildir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün vekalet ücretine ilişkin 3. bendinin hükümden çıkarılarak, yerine 3. bent olarak “ Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı Av. As. Üc. Tarifesi uyarınca hesaplanan 20.354.58 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsiliyle davalıya verilmesine ” ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen davalı vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12/02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

-KARŞI OY-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak olarak nitelendirilip murisin paylaştırma amacı ile temliki yaptığı, işlemin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, eldeki davada ileri sürülen bedel isteğinin esasının, murisin gerçekleştirdiği taşınmaz temlikinin mirastan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı iddiasından kaynaklanmakta olduğu ve uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasının anılan iddianın subutuna bağlı bulunduğu açıktır.
Somut olayda, çekişmeli 154 ada 227 parsel sayılı taşınmaz … Narlıdere’dedir.
Davanın kamu düzeniyle ilgili kesin yetki kuralı içeren HMK’nun 12/1. maddesi uyarınca ” taşınmaz üzerindeki aynı hakka ilişkin olduğu” ve taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kabul edilmelidir.
Bu durumda, yetkisizlik kararı verilmesi için hükmün bozulması düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun düzelterek onama görüşüne katılamıyoruz.