Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/17471 E. 2019/638 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17471
KARAR NO : 2019/638
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları …’ın 38 parsel sayılı taşınmazdaki payının bir bölümünü mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla davalı kızı ve damadına satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali, tescil veya tenkis isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu, temliki işlemin muvazaalı olmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “Ancak, dava dilekçesinde davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescil isteklerinde bulundukları gözetilerek davacıların veraset ilamındaki payları oranında tapuların iptali ile tesciline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istek aşılmak suretiyle taşınmazların tamamının tapusunun iptali ile tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Diğer taraftan, davacıların paylarına isabet eden değer üzerinden harç ve avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken taşınmazın tamamının değeri üzerinden harç alınması ve bu değer gözetilerek davacılar yararına fazla avukatlık ücreti takdiri de isabetli değildir” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, bu kez “Ancak, anılan bozma ilamında kabul kapsamına alınacak paya karşılık gelen değer üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gereğine de değinilmiştir. Bozmaya uyulmuş olmakla tarafları yararına kazanılmış hak doğar ve orada belirtilen doğrultuda işlem ifa edilmesi ve karar verilmesi gerekeceği kazanılmış hak kuralının gereğidir.O halde, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığına göre, her bir davalı adına kayıtlı taşınmazların toplam değeri üzerinden kabul kapsamına alınan pay oranında davalılar aleyhine ayrı ayrı yargılama masrafları, harç ve vekalet ücreti tayin ve takdir edilmesi gerekirken, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 61. maddesi uyarınca teselsül hükümleri uygulanarak her iki davalıya ait taşınmazların toplam değeri üzerinden harç ve vekalet ücretine karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, 2012/124 Esas, 2012/460 Karar sayılı davanın kabulüne dair ilamın 1 ve 2 nolu bentleri bozma ilamı kapsamına alınmadığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,verilen bu karar temyiz edilmeksizin 21.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Tavzih talebinde bulunan davalılar vekili sunduğu 27/03/2015 tarihli dilekçesinde, davalı müvekkili ile davacılar arasında görülen ve mahkemenin 2013/363 Esas ve 2013/405 Karar sayılı ilamında muris muvazası nedeniyle davalıya kök muristen geçen taşınmazların tapu kaydının iptaline karar verildiğini ancak davaya konu taşınmaza ilişkin olarak imar uygulaması nedeniyle kök muris …’den davalıya intikal eden taşınmazların iptaline karar verilecekken hata ile davalının bu muvaazalı satış işleminden çok önceki bir tarihte edindiği parsellerin de sehven davaya konu edilerek bu taşınmazların da tapu kaydının iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, muris …’ın adına kayıtlı 1 ada 38 parsel sayılı taşınmazındaki 2000/38704 payını 23/05/1997 tarihinde davalı …’a verdiğini, aynı taşınmazda davalı …’in 12/04/1996 tarihinde … isimli kişiden 3183/38704 pay satın aldığını bahse konu 1 ada 38 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması nedeniyle birçok parsele bölündüğünü davalı müvekkilinin dava konusu ile hiç bir ilgisi bulunmayan ve zeminde kendisinin kullandığı, mirasçılar dışındaki bir kişiden satın aldığı yerin de davaya konu parsellerin içine karıştığını, bu hata nedeniyle müvekkilinin mülkiyet hakkının zedelendiğini belirterek davalıların 12/04/1996 tarihinde … isimli kişiden aldıkları 3183 /38704 hissenin satış sureti ile edinilen kısmına yönelik kararın tavzihi ile bu parsellerin imardan sonraki parsel sayıları belirtilerek hükmün tavzihi ile yeniden davalılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yerinde bulunmadığı gerekçesi ile tavzih isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar (tavzih talebinde bulunanlar) vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.02.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat … geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar … vd. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 44.40.TL onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 05.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.