YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17434
KARAR NO : 2018/13859
KARAR TARİHİ : 24.10.2018
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TENKİS
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve karşı davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı karşı davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava, tenkis; karşı dava ise alacak isteklerine ilişkindir.
Davacı, miras bırakanı …’in maliki olduğu 3 numaralı dükkan ile 8 numaralı bağımsız bölümü mirastan mal kaçırma amaçlı olarak bağış suretiyle, davalılara devrettiğini, saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek, öncelikle taşınmazların aynen taksimini, aynen taksimin mümkün olmaması halinde 14.000,00 TL tenkis bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, asıl davanın reddini savunmuşlar, karşı davalarında ise, miras bırakanın hastalığı nedeniyle oluşan masraflarını karşıladıklarını ayrıca davacıya ait borçların da miras bırakan tarafından kapatıldığını ileri sürerek 7.500,00 TL’nin davacı karşı davalıdan tahsilini istemişlerdir.
Mahkemece, taşınmazların aynen taksimi mümkün olmadığından asıl dava yönünden 43.897,50 TL’nin işlemiş faiziyle davalılardan tahsiline, karşı dava yönünden ise davanın kabulü ile 7.500,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Ne var ki, karar tarihinden sonra dosyaya, 14/11/2015 tarihli taraf vekillerinin imzasını taşıyan karşı davadan feragat beyanını içeren bir protokol ibraz edilmiştir.
Davalı-karşı davacının davadan feragata ilişkin beyanının HMK’nın 307 ve 311. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine engel oluşturan davacının davadan feragatına ilişkin olarak hüküm verme yetkisi hükmü veren mahkemeye ait olduğundan … 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/306 Esas, 2015/385 sayılı kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Hal böyle olunca; davacı-karşı davalı yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, protokol hükümleri doğrultusunda bir hüküm tesis etmek üzere hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.