Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/17332 E. 2019/784 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17332
KARAR NO : 2019/784
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 85 yaşında olup kendisinden 45 yaş küçük davalı ile birlikte yaşadığını, bu arada hayatını devam ettirmede psikolojik ve zihinsel olarak yetersiz hale geldiğinden oğlu Halil’in yasal danışman olarak atandığını, hem paydaşı olduğu şirketin sürekli borçlanması, ekonomik sıkıntı yaşaması, hem de davalının “sana ömür boyunca bakarım vs.” şeklindeki yoğun baskı ve telkinleri sonucunda 2024 parsel sayılı taşınmazın çıplak mülkiyetini gerçekte hiçbir bedel almadığı halde satış göstererek davalıya devrettiğini, davalı tarafından kandırılarak intifa hakkının da tapudan terkininin sağlandığını, aynı şekilde davalıya devredilen bir başka taşınmaz için açılan davanın devam ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı def’inde bulunarak davanın esastan da reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “… somut olayda, delillerin bildirilmesi konusunda usulüne uygun olarak verilmiş olan bir kesin mehil olmadığı gibi, davacı vekilinin gerekçe göstererek verdiği mazeret dilekçesinin yeterli gerekçe gösterilmeden reddedilmesi de doğru olmamıştır.Hal böyle olunca, taraflara delillerini ikame ve ibraz etme imkanı tanınması, ibraz edilecek deliller toplanıp değerlendirilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkeme bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle iddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçiminden davada taraf muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, davacının iddiasını 05.02.1947 tarih ve 20/6 İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı belgeyle kanıtlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı, bu tür iddiaların ancak yazılı delille kanıtlanabileceği, o nedenle tanık beyanlarının önem arz etmediği gözetilerek, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 16.70.TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.