Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/17054 E. 2016/1904 K. 18.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17054
KARAR NO : 2016/1904
KARAR TARİHİ : 18.02.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davalı …’nin dava tarihinden önce öldüğü gerekçesi ile onun yönünden davanın reddine, diğer davalıların ise çekişme konusu yeri haksız yere işgal ettikleri halde ecrimisil ödemedikleri gerekçesi ile ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Selahattin Yılmaz mirasçıları vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, mülkiyeti Belediyeye ait 120 ada 16 parsel sayılı taşınmazın otopark olarak davalı … ile diğer davalıların mirasbırakanı …’a kiraya verildiğini, ancak çevre düzenlemesi yapılacak olması sebebi ile taşınmazı tahliye etmeleri konusunda davalılara noter kanalı ile ihtarname gönderildiğini, davalıların taşınmazı tahliye ettiklerini, taşınmazı fuzuli şagil olarak ecrimisil ödemek suretiyle kullanacaklarını yazılı olarak bildirdiklerini, ancak anılan taşınmazda işgalci olarak ticari faaliyetlerini yürüttükleri halde ecrimisil ödemediklerini ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar… ve …, davacının taşınmazın işletmesini ihale yolu ile başkasına verdiğini, taşınmazı boşaltmaları konusunda dava açıldığını, dava sonuçlanmadan rızaları ile taşınmazı tahliye ettiklerini ve bunu yazılı olarak bildirdiklerini, tahliyeden sonra dava konusu yere müdahalelerinin olmadığını, davacının gönderdiği ihtarnamedeki imzaların kendilerine ait olmadığını, yine davacının sunduğu 17.11.2006 tarihli belgenin sahte olup sonradan doldurulduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davaya konu arsa vasıflı 120 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 22.10.2008 tarihinde tevhit ve birleşmeye istinaden davacı adına kayıtlı olduğu, 17.01.1993 tarihinde düzenlenen yazılı kira sözleşmesi ile … ve …’a otopark olarak kiraya verildiği, 06.11.2006 tarihinde de … kararı ile; anılan taşınmazın yeraltı çok katlı otopark ve çevre düzenlemesi işinin yap işlet devret modeli ile yaptırılması karşılığında İhale Kanunu ile Belediye Kanunu gereğince kiraya verilmesine, istekli çıkmaz ise Belediye imkanları ile yaptırılmasına oybirliği ile karar verildiği, taşınmazda çok katlı otopark yapılacağından bahisle taşınmazı 31.12.2006 tarihine kadar tahliye etmeleri konusunda noter kanalı ile 16.11.2006 tarihinde … ile … mirasçılarına ihtarname

keşide edildiği, öte yandan davalılar aleyhine 02.02.2007 tarihinde kira sözleşmesinin feshi ve tahliye istekli … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/228 Esas sayılı dosyasından dava açıldığı, anılan dosyada yapılan keşif neticesinde düzenlenen 16.11.2007 tarihli bilirkişi raporlarında; otoparkın fiilen işletildiği, taşınmaz üzerinde ayrıca taksi ve minübüs durağı bulunduğunun bildirildiği, yargılama neticesinde 17.01.2008 tarihinde davanın kabulü ile, davalıların taşınmazdan tahliyelerine karar verildiği, davalı …’ye çıkartılan karar tebliğinin öldüğünden bahisle iade gelmesi sebebi ile kararın kesinleşmediği, eldeki davada da davalı …’nin 18.02.2008 tarihinde öldüğünün anlaşılması üzerine mirasçılarının davaya dahil edildiği, yargılama sırasında mahallinde yapılan 09.12.2009 tarihli keşif sırasında taşınmazda otopark için hafriyat yapıldığı ve inşaat faaliyetinin devam ettiğinin mahkemece gözlemlendiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalı …’nin dava tarihinden önce öldüğü gerekçesi ile onun yönünden davanın reddine, diğer davalılar ile dahili davacıların ise çekişme konusu yeri haksız yere işgal ettikleri halde ecrimisil ödemedikleri gerekçesi ile ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğu söylenemez.
Şöyle ki; dava konusu taşınmazdan davalıların tahliyesine ilişkin dava dosyasının kesinleşmesinin beklenmediği, davacı tarafından evrak arasına ibraz edilen ve altında davalıların imzasının bulunduğu … Belediye Başkanlığına hitaben yazılmış 17.11.2006 tarihli ”… Noterliği’nin 16.11.2006 tarihli ihtarnamesini 17.11.2006 tarihinde tebellüğ etmiş bulunuyorum. Anılan taşınmazı derhal idarenize kayıtsız şartsız teslim ediyorum. Bu tarihten sonra fuzuli şagil sıfatı ile taşınmazı işletmek istiyorum. Bundan sonra idarenize ecrimisil bedeli ödemeye hazırım. Gereğini bilgilerinize arz ederim” yazılı belgenin sahte olduğu davalılarca iddia edildiği halde anılan belgedeki imzaların davalıların eli ürünü olup olmadığının araştırılmadığı, dava konusu taşınmazı davalıların hangi tarihe kadar kullandıkları ve hangi tarihte taşınmazı tahliye ettiklerinin tespit edilmediği, özellikle mahallinde yapılan keşif sırasında mahkemece taşınmazda otopark inşaatının devam ettiğinin gözlemlenmiş olması karşısında, taşınmazın inşaat işinin … kararına istinaden ihaleye verilip verilmediğinin, ihaleye verilmiş ise kime verildiğinin ve taşınmazın ilgilisine hangi tarihte teslim edildiğinin saptanmadığı, diğer bir söyleyişle dava konusu taşınmazı davalıların hangi tarihte tahliye ettiklerinin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmeden sonuca gidildiği görülmektedir.
Hâl böyle olunca, öncelikle tahliyeye ilişkin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/228 Esas, 2008/119 sayılı kararının kesinleşmesinin beklenmesi, bu konuda davacı tarafa süre verilmesi, öte yandan, davalılarca inkar edilen 17.11.2006 tarihli … Belediye Başkanlığına hitaben yazılan ve altında davalıların imzasının bulunduğu belgedeki imzaların davalıların eli ürünü olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılması, bu konuda … Kurumu … Dairesinden rapor alınması, diğer taraftan çekişmeye konu taşınmazın 06.11.2006 tarihli … Kararına istinaden kapalı otopark inşaat işinin herhangi bir kimseye ihale ile verilip verilmediğinin, verilmiş ise taşınmazın hangi tarihte ihale sahibine teslim edildiğinin, ihaleye verilmemiş ise, üzerindeki inşaat faaliyetine kimin hangi tarihte başladığının, taşınmazda kiracı olan davalıların taşınmazı hangi tarihte tahliye ettiklerinin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, bu konuda tarafların gösterdikleri delillerin eksiksiz toplanması, toplanacak delillerin, toplanan delillerle birlikte değerlendirilek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de, davalı …’nin dava açılmadan önce öldüğü ve ölü kişi hakkında dava açılamayacağı gerekçesi ile … yönünden davanın reddine karar verildiği halde,…’nin ölü olması sebebi ile davaya dahil edilen mirasçılarının ise ecrimisilden sorumlu tutulacak şekilde hüküm kurularak … yönünden kendi içinde çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
Davalılar …, … ve … vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.