Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/16727 E. 2015/13934 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16727
KARAR NO : 2015/13934
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ : ERDEMLİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2014
NUMARASI : 2014/46-2014/240

Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ……’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalı Tapu Müdürlüğünün temyiz isteği, temyiz süresi geçtiğinden söz edilerek ek kararla reddedilmiş; davalı vekili, mahkeme kararının tebliğinin vekile yapılması gerekirken asile yapıldığını, geçerli bulunmadığını belirterek ek kararla birlikte asıl kararı temyiz etmiştir.
Gerçekten de, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesinde vurgulanmıştır.
O halde, evrak memuruna yapılan tebliğ tarihi esas alınarak davalı vekilinin temyiz isteğinin süre bakımından ek kararla reddedilmesi doğru değildir. Bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, mahkemenin 16.10.2015 tarihli Ek Kararın Ortadan Kaldırılmasına.
Davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazına gelince; hemen belirtilmelidir ki, eldeki dava 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğü’nün yürürlüğü zamanında 28.01.2014 tarihinde açılmıştır.
Bilindiği üzere, yeni Tapu Sicil Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu görülmektedir..
Bu nedenle, yeni Tapu Sicil Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı yoktur.
Bunun yanında, ilgililerin tapu müdürlüklerine yaptıkları düzeltim başvuruları üzerine, tapu müdürlüklerinin Tüzüğün 75. maddesinde belirtilen araştırma ve soruşturmayı yapmadan verdikleri soyut içerikli ret kararları da davayı mahkeme önünde dinlenebilir hale getirmez.
Diğer taraftan, Tapu Sicil Tüzüğünün 75. maddesine aykırı olarak verilen bu tür ret kararlarına karşı ilgililerin aynı tüzüğün 26. maddesine göre itiraz imkanı bulunmaktadır.
Hâl böyle olunca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmesi isabetsizdir.
Davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazı da açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.