Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/16371 E. 2018/13409 K. 11.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16371
KARAR NO : 2018/13409
KARAR TARİHİ : 11.10.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TENKİS

Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tenkis istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanın 391 parselde bulunan paylarının bir kısmını davalılara değişik tarihlerde temlik ettiğini, yapılan işlemle saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece “…çekişme konusu 391 parselde halen mirasbırakan adına kayıtlı 80/720 payın haricinde diğer tüm payların miras bırakan tarafından temlik edilmiş gibi bilirkişi tarafından tereke hesabına dahil edilmesinin isabetli olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar bu kez Dairece, “…mahkemece, mirasbırakan tarafından her bir davalıya temlik edilen payların aktifiyle, pasifiyle terekenin tam olarak belirlenmesi, tenkis kuralları doğrultusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve mirasbırakanın bir kısım davalılara doğrudan temlik yapmadığı da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması hatalıdır.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı … aleyhine açılan dava ile davacı …’nın davalılar aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacıların açtığı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1932 doğumlu mirasbırakan …’in 17.02.2004 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacı çocukları …, …, …, davalı çocukları …, … ve davalı eşi …’yi bıraktığı, mirasbırakanın 391 parsel sayılı taşınmazdaki 240/720 payını 04.12.1982 tarihinde eşit şekilde oğulları olan davalılar
… ve …’ya satış suretiyle, 40/720 payını ise 14.04 1998 tarihinde eşi olan davalı …’ye bağış suretiyle devrettiği, aynı akitle davalı …’in de taşınmazın 40/720’şer payını kendi eşi …’ye ve oğlu …’a bağışladığı mirasbırakanın bakiye 50/720 payının 07.06.1999 tarihli iştirakin feshi ve tevhit suretiyle 80/720 pay olduğu, anılan payın halen mirasbırakan adına kayıtlı olduğu sabittir.
Bilindiği üzere; bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı kuşkusuzdur ve mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur.
Somut olayda, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde; bozma doğrultusunda işlem ifa edilmeksizin, başka bir ifadeyle, bozmada belirtilen şekilde araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, dosyaya getirtilen akit tabloları ve tedavül kayıtlarından, mirasbırakanın taşınmazdaki 240/720 payını 04/12/1987 tarihinde eşit şekilde davalı oğulları … ve …’ya satış suretiyle temlik ettiği, 40/720 payını ise 14/04/1998 tarihli akitle eşi …’ye bağışladığı, aynı akitle davalı …’in de taşınmazın 40/720’şer payını kendi eşi…’ye ve oğlu …’a bağışladığı anlaşıldığı halde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin 400/720 pay mirasbırakan tarafından davalılara temlik edilmiş gibi tereke hesabı yapılmış olması isabetsizdir.
Hal böyle olunca, mahkemece, tenkis kuralları doğrultusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve mirasbırakanın bir kısım davalılara doğrudan temlik yapmadığı da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması hatalıdır.
Bir kısım davalıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.