Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/1532 E. 2018/60 K. 09.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1532
KARAR NO : 2018/60
KARAR TARİHİ : 09.01.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.01.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat… ile temyiz edilen davalılar … vd. vekili Avukat … geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen diğer davalı asiller gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, dava konusu 4091 ada 2, 4093 ada 2, 3, 4, 3085 ada 5, 12, 4061 ada 4 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakanları “… lakaplı … ve … ” adlarına kayıtlı iken davalılar tarafından taşınmazların kendi mirasbırakanları … ve … ’a” ait olduğu iddiasıyla … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/128 Esas sayılı dosyası ile açtıkları tapuda isim tashihi davası sonucu taşınmazları mirasbırakanları adlarına yolsuz olarak tashihen tescilini sağlayıp adlarına intikal ettirdiklerini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Bir kısım davalılar, zamanaşımı itirazında bulunup iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4091 ada 2, 4093 ada 2, 3, 4, 3085 ada 5, 12, 4061 ada 4 parsel sayılı taşınmazların geldilerinden olan 194 parsel sayılı taşınmazın 28.09.1953 tarihinde “… mirasçıları ile … mirasçıları” adına kadastro tespitinin yapılarak çap kaydının oluştuğu, eldeki davanın bir kısım davalıları tarafından 06.04.2007 tarihinde … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2007/128 Esas sayılı isim tahsisi davası sonucu çekişmeli taşınmazlardaki “… mirasçıları ile … mirasçıları” kayıtlarının “… oğlu … mirasçıları ile … oğlu … mirasçıları” olarak tashihine karar verildiği, verilen kararın deracattan geçerek 23.10.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacılar, kadastro tespiti sırasında malik olarak yazılan “… ile … ”ın mirasbırakanları olduğunu, tarafı olmadıkları davada tashih yaptırılmak suretiyle kayıtların intikalinin sağlandığını, anılan bu kararın kendilerini bağlamayacağını ve oluşan sicillerin yolsuz nitelikte bulunduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada dayanılan sebebin kadastro öncesi bir neden olmayıp, tespitten sonraki bir işleme yönelik bulunduğu sabittir. O halde, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen, tespitten önceki nedenlere dayanılmak suretiyle 10 yıl geçtikten sonra dava açılamayacağı şeklindeki düzenlemenin somut olayda uygulama yeri bulunmadığı tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bildirdikleri ve bildirecekleri delillerinin toplanması bu konuda gerekli inceleme ve araştırma yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacıların, yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.