Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/15298 E. 2015/12552 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15298
KARAR NO : 2015/12552
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2015
NUMARASI : 2012/526-2015/366
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ……….’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, kira ilişkisinden söz edilmek ve davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ne var ki, eldeki dava, davalıların çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiklerinden bahisle açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi, taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde davanın reddedilmesi, aksi halde ecrimisil yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Tarafların temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.11.2015 tarihinde oyçokluğuyla kararverildi.
(Muhalif)
-KARŞI OY-
Davacı, Davalıların hiç bir hakkı yokken uzun süredir herhangi bir bedel ödemeden taşınmazını kullandığını, taşınmazın boşaltılması yönünde noterden ihtarname çektiğini belirterek 10.000.TL ecrimisilin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, taşınmazın davacının da aralarında bulunduğu maliklerden kiralandığını, maliklerden birinin ölümü ile kira sözleşmesinin sona ermeyeceğini, kira sözleşmesinin yeni malik ile devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Yargılama sonucunda taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu bu nedenle görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosya kapsamındaki belgeler değerlendirildiğinde; Kiralayanın ………. ve ………….,Kiracının ise davalı olduğu 1.2.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin bulunduğu, imza inkarı üzerine Adli Tıp Kurumundan alınan 31.3.2015 tarihli rapor ile imzanın ……………. nun eli ürünü olduğu belirlenmiştir. Davacı tarafından davalılara gönderilen 19.10.2012 tarihli noter ihtarı ile davalının kiracı olduğu kabul edilmiştir.
Gerek taraflar arasındaki kira sözleşmesi, gerekse ihtarname nedeniyle taralar arasında kira ilişkisi olduğunun kabulü gerekmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık tektir. Bu uyuşmazlık ise davacının maliki olduğu taşınmaza yapılan müdahale nedeniyle ecrimisil ödenmesi gerekip gerekmediğidir. Kira sözleşmesi nedeniyle ecrimisilden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Ecrimisil haksız kullanım karşılığıdır.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle görevli mahkeme belirlenmelidir. Görev kamu düzenini ilgilendirir. Bu nedenle hakim görevli mahkemeyi resen belirlemeli uyuşmazlığın çözümü mahkemenin görevine girmiyorsa görevsizlik kararı vermelidir.
Davacı her ne kadar davasını fuzuli işgal nedeniyle ecrimisil davası olarak açmış ise de HMK 33. maddesinde belirtildiği üzere “Hakim, Türk hukukunu res’en uygular.” ilkesi gereğince “olayların anlatımı taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir” bu nedenle hakim hukuki nitelendirmeyi doğru olarak yapmalı uyuşmazlığın niteliğini belirledikten sonra yine HMK 2 ve 4. maddeleri gereğince uyuşmazlığın çözümünde görevli değilse görevsizlik kararı vermelidir.
Görevsiz mahkeme dosyanın esasına girerek davanın esastan reddine karar veremez.
Nitekim yerel mahkeme bu değerlendirmeyi yapmış ve görevsizlik kararı vermiştir.
Ayrıca taraflar arasındaki (bir tek) uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi sonucunda mahkemenin görevli olmaması üzerine görevsizlik kararı yerine davanın esastan reddi yoluna gidilmesi durumunda davacı bir kez de görevli mahkemede aynı davayı açacak bu da “usul ekenomisine” uygun olmayacak, HMK 331/2. maddede belirtilenin aksine davacı iki kez vekalet ücreti ve yargılama gideri ödemek zorunda kalacaktır.
Somut olaya gelince; hakim hukuki nitelendirmeyi doğru olarak yapmış sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Bu kararın onanması düşüncesiyle bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne yukarıdaki gerekçelerle katılmıyorum.
Üye