Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/1491 E. 2017/4745 K. 28.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1491
KARAR NO : 2017/4745
KARAR TARİHİ : 28.09.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın davalıların müdahalesinin menine, yıkım ve ecrimisil isteminin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, 3151 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanı … intikalen geldiğini ve 1993 yılında paydaşlar adına tescil edildiğini, 1993 yılından beri taşınmaz ve üzerindeki müştemilatın davalı … tarafından bedelsiz olarak kullanıldığını, kendisine ihtarname gönderilmesine rağmen davalının taşınmazı kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesine, taşınmaz üzerindeki yapıların yıkılmasına ve 24.000 TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında … ve davalı …’in oğlu … de davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Davalı ve dahili davalılar, taşınmazı 30 sene önce davacının kardeşi … parasını ödeyerek satın aldıklarını, davacının köydeki yerlerini terk ettiğini ve yurt dışında yaşaması nedeniyle kendisine ulaşamadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, haksız işgalin varlığı nedeniyle davalıların elatmalarının önlenmesine, davacının tek başına yıkım isteyemeyeceği ve harici satış ile kullanıldığı için davalılar kötüniyetli olmadığından yıkım ve ecrimisil istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; davalının harici satış savunmasını davacıya karşı ileri süremeyeceği, bu şahsi hakkını kendi bayiine karşı ileri sürebileceği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının el atmanın önlenmesine yönelik hükme ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacının temyizine gelince;
Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde “Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” şeklinde mülkiyet hakkının içeriği belirlenmiştir.
Öte yandan gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Hal böyle; olunca yıkım ve ecrimisil istemleri yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkına değer verilerek davalıların mutlak olarak elatmasının önlenmesine karar verilmesine rağmen yıkım talebi yönünden tüm müşterek maliklerin davada birlikte yer almaları ve ecrimisil talebi yönünden davalıların zilyetliğinin iyi niyetli olduğu gerekçesi ile yıkım ve ecrimisil isteminin reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.’nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.