Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/146 E. 2015/1683 K. 09.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/146
KARAR NO : 2015/1683
KARAR TARİHİ : 09.02.2015

MAHKEMESİ : OSMANİYE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2014
NUMARASI : 2013/702-2014/707
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ……………..’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında eksik kimlik bilgisinin eklenmesi istemine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ………..’in kayden paydaş olduğu 112 ada 1 parsel ve 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliki “……..kızı ………..” ile mirasbırakanı “……. kızı ………….”in aynı kişi olduklarının tespiti ile tapu kaydına “………..” soyisminin eklenmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, davacının iddiasının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 112 ada 1 parsel ve 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda “………. kızı ………..”nin 1440/40320 pay sahibi olduğu, edinme sebebinin “yeni mahalle oluşması durumunda yenilemenin tescili”, edinme tarihinin 02/05/2012 olduğu,112 ada 1 parselin geldisi olan 11 parselin kadastro tutanağı incelendiğinde edinme sebebinde “…müştereklerden ……….nın 1950 yılında ölümü ile evlatları ………….. ve Hapili terk eylediği..”ibarelerinin, 111 ada 4 parselin geldisi olan 12 parselin kadastro tutanağı incelendiğinde edinme sebebinde “…bir hissesi 18/09/1928 tarih ve No:3 tapu ile Mustafa Örsdemir’in malı olduğu…” ibarelerinin yer aldığı, tesbitlerin 1955 yılında yapıldığı, dayanak belgelere ekli Osmaniye Kadastro Mahkemesi’nin 1955/1785 E. 1960/31 K. sayılı kararında ………..’in davalı olduğu, 30/01/1960 tarihli kararın ………….’in yüzüne karşı okunduğu, incelenen kayıtlardan taşınmazda Aralık 1324 tarih ve 1 nolu tapunun müştereklerinden olan ………..ile 18/09/1928 tarih ve No:3 tapu ile bir hisse maliki olan ………. olmak üzere iki ayrı ………’nın olduğu, bunlardan 1950 yılında ölen ……….’nın …….’in babası ……….olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir..
Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nin 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2- Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4- İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5- Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme elverişli ve yeterli olduğu söylenemez.
Şöyle ki; her nekadar, mahkemece ….’in ayrıntılı ana, baba ve kardeşlerini gösterir nüfus kaydının temini için il ve ilçe Nüfus Müdürlüğü ile yazışmalar yapılmışsa da gelen cevaplarda ……’in 11/10/1926 tarihinde eşi ile birlikte nüfus kütüklerine tescil edildiği ve evlenerek geldiği yerin kütüklerde bulunmaması sebebi ile ana, baba ve kardeş kayıtlarına rastlanılmadığı bildirildiğinden kayıtlara ulaşılamadığı, mahallinde keşif yapılarak taşınmazı kimin hangi tarihten beri ne şekilde tasarruf ettiğinin araştırılmadığı, kadastro tesbit bilirkişileri sağ iseler dinlenmedikleri, kayıt maliki ile davacının miras bırakanının aynı kişiler olup olmadığı hususunda yaptırılan zabıta araştırmasının yeterli olmadığı görülmektedir.
O halde; yukarıda değinilen ilkeler ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak, ….’in ana, baba ve kardeşlerini gösterir nüfus kaydının İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden istenmesi, mahallinde keşif yapılması, talebe konu taşınmazın maliki “Mustafa kızı Hatice”nin davacının mirasbırakanı “……. kızı ………..” olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.