Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/14062 E. 2018/13796 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14062
KARAR NO : 2018/13796
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın ise reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davanın davacıları ile asıl davanın davalıları tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.10.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar … v.d. vekili Avukat …, davalı … vekili Avukat … geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacılar … vd. vekili Avukat, temyiz edilen davalı …, davalı …, davalı … gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davanın davacıları, mirasbırakanları …’ın davaya konu taşınmazlarını erkek çocuklarına kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali-tescile, yargılama sırasında el değiştiren 5 nolu bağımsız bölüm yönünden de tazminata karar verilmesini istemişler; aşamada, birleşen davanın davalılarından … hakkındaki davalarından feragat etmişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Getirtilen kayıt ve belgelerden; mirasbırakan …’in 08.10.1971 tarihli vasiyetnamesi ile davaya konu 441 nolu parseli oğulları …, … ve …’e, 440 nolu parseli karısı …’ye, parsel no’sunu belirtmeden diğer taşınmazlarını da 2/3 payları kızlarına, 1/3 payları oğullarına ait olmak üzere bıraktığı; ancak, 01.10.1986 tarihli rûcu vasiyetnamesi ile 08.10.1971 tarihli vasiyetnamesinden rûcu ettiği; sonrasında 17.11.1986 tarihli resmi akitte dava konusu 441 parsel sayılı taşınmazını 1/3’er paylarla oğulları …, … ve …’e satış yoluyla temlik ettiği; taşınmazda başlatılan bina inşatında da kat irtifakı kurularak 1, 2, 3 no’lu dükkanların ve 4, 5, 6, 7, 8, 9 no’lu meskenlerin oluştuğu; bunlardan 4, 5 ve 7 nolu olanların eldeki dava açılmadan önce davalılar tarafından 3. kişiler …, … ve …’a satıldığı, davacıların da anılan kişiler hakkında birleştirilen davayı açtıkları; aşamada, … hakkındaki 5 nolu bağımsız bölüme yönelik davalarından feragat edip isteklerini davalı …’e karşı tazminata dönüştürdükleri görülmektedir.
Diğer taraftan; mirasbırakan …’ın 30.05.1988 tarihinde, eşi …’nin de 04.12.2009 tarihinde ölmeleriyle, geride mirasçıları olarak davacı kızları … ve … ile davalı oğulları …, … ve … kaldığı sabittir.
Dosya içeriği ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; mirasbırakanın davalı oğullarına yaptığı temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, davalılar üzerinde bulunan 1, 2, 3, 6, 8 ve 9 nolu bağımsız bölümler için tapu iptali-tescile, üçüncü kişiye satılan 5 nolu bağımsız bölüm için de tazminata karar verilmesinde; birleştirilen davanın ise davalı … yönünden feragat, diğer davalılar … ve … yönünden de iyiniyetli bulunmaları nedeniyle reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, davacıların, hem mirasbırakan babalarından hem de sonradan ölen annelerinden gelen miras paylarına yönelik olarak eldeki davayı açtıkları gözetilerek 4/20’şer miras payları oranında tapu iptali-tescile ve tazminata karar verilmesi gerekirken 3/20’şer pay üzerinden hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.