YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12207
KARAR NO : 2017/1777
KARAR TARİHİ : 06.04.2017
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Asıl davada davacı, davalının mirasbırakanı …’ın, annesinden gelen 108 ve 109 parsel sayılı taşınmazlardaki miras payını … 7. Noterliği’nin 22/04/2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kendisine satmayı vaad ettiğini, …’ın 30/12/2004 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davalı …’ı bıraktığını, davalının haklı bir neden olmaksızın satış vaadini ifa görevini yerine getirmediğini ileri sürerek çekilmeli taşınmazlarda muris …’ye annesi …’den intikal eden payın iştirak halinde mülkiyet bozulmadan satış vaadi sözleşmesi gereğince adına tescilini istemiş, birleştirilen … 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/281 E sayılı dosyasına verdiği cevapta; davacının 2005 yılının ortalarında taşınmazların devredildiğinden haberdar olduğunu, 4721 sayılı TMK’nun 571/1. maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiğini, çekişme konusu 108 ve 109 parsel sayılı taşınmazlardaki muris …’nin mevcut ve intikalen gelecek paylarını bedeli karşılığında satın aldıklarını, murisin annesinden gelecek pay yönünden isim tashihi gerektiğinden satış vaadi yaptıklarını, satış bedelinin banka aracılığı ile havale edildiğini, mirasçılardan mal kaçırma iddiasının yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuş, birleştirilen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/292 E sayılı dosyasına verdiği cevapta; davacının çok önceden taşınmazın devredildiğinden haberdar olduğunu, çekişme konusu 112 ada 8 parsel sayılı taşınmazı eşi … ile ….’un ortaklığın giderilmesi davası neticesinde satış suretiyle 1979 yılında aldığını, ancak tescil işlemlerindeki hata nedeniyle … üzerinde payın kaldığını, 2003 yılında ise …’nin gerçek duruma döndürülmesi için çekişmeli taşınmazı kendisine devrettiğini, kaldı ki …’nin ortaklığın giderilmesi sırasında pay bedelini tahsil ettiğini, temlikin gerçek olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Asıl davada davalı, muris … ile davacı arasındaki satış vaadi sözleşmesinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, satış bedelinin murisin hesabına giriş çıkış yaptırıldığını, kaldı ki devir işlemlerine vekil kılınan ….’in satış vaadine konu taşınmazların devir işlemlerini 06/05/2004 tarihinde yaptığından davanın konusuz kaldığını bildirip davanın reddini savunmuş, birleştirilen … 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/281 E sayılı dosyasında davacı, mirasbırakanı …’in maliki olduğu 108 ve 109 parsel sayılı taşınmazlardaki payını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla kardeşinin eşi olan davalı …’a satmayı 22/04/2004 tarihli sözleşme ile vaat ettiğini, aynı işlemde davalının oğlu …’i vekil tayin ettiğini, vekil …in çekişmeli 108 ve 109 sayılı parsellerdeki murisin payını 06/05/2004 tarihinde davalıya satış yoluyla devrettiğini, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, murisin amacının kendisinden mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde saklı payına tecavüz eden kısmın tenkisini, birleştirilen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/292 E sayılı dosyasında davacı, mirasbırakanı …’ın maliki olduğu 112 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki payını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla kardeşinin eşi olan davalı …’a 13/06/2003 tarihinde satış suretiyle temlik ettiğini, yine murisin sağlığında yaptığı işlemler ile saklı payına tecavüz ettiğini, mal varlığının büyük bölümünü devrettiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde saklı payına tecavüz eden kısmın tenkisini, birleştirilen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/706 E sayılı dosyasında davacı, mirasbırakanı …’ın maliki olduğu 391 ada 61 parsel sayılı taşınmazdaki payını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla kardeşinin çocuğu davalı …’ya 09/03/2004 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi ile devrettiğini, ölünceye kadar bakım akdinin muvazaalı olduğunu, davalı …’in de çekişmeli 61 sayılı parseli 12/05/2005 tarihinde diğer davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde saklı payına tecavüz eden kısmın tenkisini istemiştir.
Birleştirilen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/706 E sayılı dosyasında davalı …, davacı ile annesi …’nın muris …’yi yalnız bırakarak göç ettiğini, ölüm tarihine kadar muris ile hiç ilişki kurmadıklarını, yalnız kalan murise ölümüne kadar baktığını, ölünceye kadar bakım akdinin muvazaalı olmadığını, bakım borcunu yerine getirdiğini, ihtiyaçları nedeniyle çekişmeli taşınmazı diğer davalı …’ye sattığını, murisin başka taşınmazları da olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/706 E sayılı dosyasında davalı …, çekişmeli bağımsız bölümü tapu kaydına güvenerek iyi niyetli olarak temlik aldığını, taraflar arasındaki ilişkiyi bilmediğini, banka kredi kullanarak taşınmazı satın aldığını ve satın alma tarihinden bu yana iş yeri olarak kullandığını, satışın gerçek olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davaların ise reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı – birleştirilen davalarda davacı … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl davada davalı – birleştirilen davalarda davacı …’ın temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.608.75.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.