Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/12172 E. 2015/12161 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12172
KARAR NO : 2015/12161
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

MAHKEMESİ : IĞDIR SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2013/382-2013/727
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …………’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı; mirasbırakanı anneannesinin kayden malik olduğu 305 ada 9 ve 10 parseller, 256 ada 3 parsel, 266 ada 7 parsel, 287 ada 1-2-3 parseller ve 1497 ada 9 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “……..” olan kimlik bilgilerinin, baba ismi ve soyisminin eklenmesi suretiyle “……. kızı …………” olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tapu kayıt malikinin davacının mirasbırakanı olduğu, nüfus kayıtlarına uygun olarak tapu kayıtlarının düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, böyle bir durumda davacının tapu kayıtlarında intikal yaptırabilmesi için, “çoğun içinde az da vardır” kuralından hareketle, başka bir deyişle davacının talebinin, tapu maliki ile mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespitini de içerdiği gözetilerek tespit kararı verilebileceği açıktır.
Somut olaya gelince, davacının mirasbırakan anneannesi “………” nüfusa kayıtlı değildir. Kaldı ki, eklenmek istenen “………” soyadı, davacının annesi ……’ın evlendikten sonra aldığı soyadı olup, ………..’ın bu soyadını alamayacağı da açıktır.
Hâl böyle olunca, mahkemece tapu maliki “………..” ile davacının mirasbırakanı ” ……. kızı ……” ın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.