YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9457
KARAR NO : 2015/9381
KARAR TARİHİ : 24.06.2015
MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2012/370-2013/1084
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . . ‘in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, oğlu olan davalı Metin ile aralarında yaptıkları anlaşma gereğince davalının kendisine ölünceye kadar bakması şartı ile dava konusu 5444 parsel sayılı taşınmazdaki payını Metin’e satış suretiyle devrettiğini, ancak davalının devriden sonra kendisine bakmadığını iddia ederek iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, annesi olan davacı ile kendisinin ilgilendiğini, dava konusu taşınmazda davacının payını satış bedelini ödeyerek aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iddiasını kanıtladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının çekişme konusu 5444 parsel sayılı taşınmazda 7589/56189 hisse ile paydaş iken anılan payını 18.09.2009 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi için, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanması zorunludur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 27. (1086 sayılı HUMK’nun 73.) maddesi uluslararası sözleşmeler ve Anayasanın 36. maddesiyle en temel yargısal hak olarak kabul edilen hukuki dinlenilme hakkı gözetilerek, mahkeme, tarafları dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usûlüne uygun olarak davet etmeden, açıklama ve ispat haklarını kullanmalarını sağlamadan hükmünü veremez. Bunun aksinin kabulü adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurur.
Ne var ki, davalı Metin tanık listesi verdiği halde, tanıklarının dinlenmediği görülmektedir.
./..
Hâl böyle olunca; davalı Metin’e HMK’nun 240. maddesi gereğince tanıklarını dinletmesi için süre verilmesi, usulüne uygun olarak tanıkların dinlenmesi, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun olarak taraf delilleri toplanmaksızın işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de, dosya arasına alınan 18.09.2009 tarih ve 16475 yevmiye sayılı resmi senet örneğinde davacı Sabriye’nin imza kısmı eksik olup senedin eksiksiz örneği getirtilmeden karar verilmiş olması da isabetsizdir.
Davalı Metin’in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.