Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/9387 E. 2015/9561 K. 29.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9387
KARAR NO : 2015/9561
KARAR TARİHİ : 29.06.2015

MAHKEMESİ : NİĞDE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2009/472-2013/800

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalılar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-

Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı B..M.. Nak. İnş. Gıd. Pet. Ürünleri Ltd. Şirket vekili tarafından karar temyiz edilmiş ise de anılan davalı şirket temsilcisi 18.02.2014 havale tarihli dilekçesi ile temyiz isteğinden feragat etmiştir.
Bu nedenle davalı B..M.. Nak. İnş. Gıd. Pet. Ürünleri Ltd. Şti’nin temyiz isteminin feragat nedeniyle REDDİNE,
Öte yadan; davalı Ş…Day. Tük. Malları L..A.Ş. tarafından karar süresinde temyiz edilmiş ise de mahkemece noksan temyiz harç ve masraflarının tamamlanması yönünde anılan davalı vekiline muhtıra çıkartılmış verilen 7 günlük kesin süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş, ancak davalı vekili anılan muhtırayı 14.02.2014 tarihinde tebellüğ ettiği halde yedi günlük kesin süre içinde noksan temyiz harç ve masrafları yatırılmadığından mahkemece 10.03.2014 tarihli ek karar ile davalının temyiz isteğinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı B..M.. Nak. İnş. Gıd. Pet. Ürünleri Ltdi. Şrti’nin ek karara yönelik temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan ek kararın ONANMASINA,
Hemen belirtilmelidir ki; davacının kayden maliki olduğu … ada 54 parsel sayılı taşınmazın tamamına, haklarında elatmanın önlenmesine karar verilen davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettikleri belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, davalı K..K.. yönünden ise elatmasının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine
Bilindiği üzere, elatma olgusu haksız eylem niteliğinde olup bu haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılır.
Somut olayda her ne kadar davalıların çekişmeli taşınmazın belirli bölümlerini kullandıkları saptanmış ise de davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığına göre her bir davalının kullandığı alanın değeri belirlenmesi ve belirlenen bu değer üzerinden yargılama giderinden sorumlu tutulmaları gerektiği açıktır.
Nitekim mahkemece her bir davalı yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmuş ise de neye göre sorumlu tutuldukları tam olarak anlaşılamaktadır.
Hâl böyle olunca; her bir davalının elattığı bölüm ve bu bölümlerin değeri belirlenerek her bir davalının yargılama giderinden ayrı ayrı sorumlu tutulması gerekirken denetime elverişli olmayacak biçimde yazılı şeklide karar verilmesi isabetsizdir.
Davacının değinilen yön itibariyle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.