Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/8987 E. 2015/9257 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8987
KARAR NO : 2015/9257
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ : ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2010/893-2012/597

Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrmisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. . raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.

KARAR

Dava, haksız el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar kayden paydaş oldukları 47 parsel sayılı taşınmazda davalıların işgalci olduklarını, taşınmazı boşlatmaları için davalılara davadan önce gönderdikleri ihtarnamelerden de bir sonuç alamadıklarını, davalılar her ne kadar diğer paydaşlarla yaptıkları kira sözleşmesine dayanarak taşınmazı kullandıklarını söyleseler de pay ve paydaş çoğunluğu ile yapılmayan kira sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, keza davalıların bu dayandıkları kira sözleşmelerini de ibraz edemediklerini ileri sürerek davalıların taşınmaza haksız el atmalarının önlenmesini, geriye dönük 10 yıllık ecrimisil bedelinden 7.500 TL’nin yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemişler, 15/05/2012 tarihli celsede davalı Osman ve Cihan hakkındaki davalarını takipsiz bıraktıklarını beyan etmişlerdir.
Davalılardan Hamdullah, taşınmazı 30/03/2008 tarihinde, 15/01/2000 tarihli protokol gereği bir kısım hissedarlar tarafından yetkilendirilen Abdurrahman 2 yıllık kirasını da peşin ödeyerek kiraladığını, davacıların en fazla 5 yıllık ecrimisil bedeli isteyebileceğini ancak kendisinin o dönemde kiralanan taşınmazı kullanmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davalı M.. T.. ise davayı kabul etmediğini beyan etmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, ıspatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazların elbirliği halinde mülkiyet üzere davacılar ile bir kısım dava dışı paydaşlar adına tapuda kayıtlı olduğu sabittir.

./..

Bilindiği üzere; 4721 sayılı TMK’nin paylı mülkiyete ilişkin 693/son maddesi ”Paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir.” hükmünü, aynı Kanunun elbirliği mülkiyeti ile ilgili 702/son maddesi ise ”Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” hükmünü içermektedir.
Bu düzenlemeler karşısında, ortaklardan herhangi birisinin elatmanın önlenmesi davası açabileceği tartışmasız olup, mahkemece, tüm paydaşların davada yer alması gerekirken bir kısım paydaşların dava dışı kaldığı yolundaki gerekçesi yerinde değildir.
Öte yandan davacılar tarafından dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış olup, bu kapsamda mahkemece keşif yapılmasına rağmen, yazılı olduğu üzere red kararına gerekçe gösterilen bir kısım hususların tespit edilmemiş olması da isabetsizdir. Şöyle ki; keşif esnasında mahkemece taşınmaz üzerindeki dükkanların cinsi belirlenmiş ancak dükkanların yüzölçümü, hangi dükkanın, davalılardan hangisi tarafından, ne zamandan beri, neye dayanılarak kullanıldığı tespit edilmeyerek taraf delilleri tam olarak toplanmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece davalıların taşınmazın neresine el attığının araştırılması, gerekirse taşınmaz başında keşif yapılması, toplanan ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma yapılarak yazılı olduğu üzere yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi isabetli değildir.
Davacıların temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.