Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/8229 E. 2015/7977 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8229
KARAR NO : 2015/7977
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : NAZİLLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2011/37-2014/62

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, vekâletnamenin hile ile alındığı ve vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalıdan borç para istediğini, davalının noterden borç senedi düzenlenmesi koşuluyla borç para verebileceğini bildirmesi üzerine notere gittiklerini, davalının hileli işlem yapmak suretiyle borç senedi yerine satış yetkisi içerir biçimde vekâletname düzenlettirdiğini, bu şekilde dava dışı B.. E.. adına düzenlenen vekâletname kullanılarak 228 parsel sayılı taşınmazının davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, öte yandan temlikin hileli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hile hukuksal nedenine dayalı olan davanın, hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Ne var ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davada hile hukuksal nedenine değil, vekâletnamenin hile ile alındığı iddiasına dayanıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere vekâletnamenin hile ile alındığı iddiası, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını da içermektedir.
Hâl böyle olunca; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanan davaların herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmadığı gözetilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.