Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/8137 E. 2015/5190 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8137
KARAR NO : 2015/5190
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

MAHKEMESİ : MERSİN 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2012/318-2013/502

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye etkili olmadığı, tamamlanmış hukuki durumu etkilemeyeceği, Danıştay 13. Dairesinin yürütmeyi durdurma kararının tescil tarihinden sonra olduğu, Danıştay 13. Dairesinin 2007/5183 Esas, 2011/1862 sayılı iptal kararının ve buna dayanak Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının davalı tarafından tamamlanmış hukuki duruma etki etmeyeceği, yolsuz tescil olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu arsa vasıflı .. ada.. parsel sayılı taşınmazın, davacı TCDD tarafından 12.04.2007 tarihinde yapılan ihale (müzeyede) ve sonrasındaki TCDD yönetim kurulu kararıyla davalıya satıldığı ve 19.06.2007 tarihinde davalı adına tapuda tescil edildiği, bu şekilde sicil kaydının oluştuğu ve daha sonradan ihalenin feshedildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicillerinin tutulması bir takım prensiplere bağlı olup; bunlardan ilki tescil, ikincisi sicilin güvenilirliği(aleniliği), diğeri Hazine’nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise; geçerli bir hukuki sebebin bulunması, bir başka ifadeyle, illetten mücerret olmamasıdır. Oluşan bir sicil kaydının korunabilmesi bakımından, illetini teşkil eden geçerli bir sebebin olması zorunludur.
Somut olayda, davalı adına oluşan sicil kaydının hukuki mesnedi, ihale olup; bu da iptal edilmiştir.
O halde, ihalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve TMK’nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği aşikârdır.
Öyleyse, davalı adına tesis edilmiş olan sicil kaydının ihalenin feshiyle yolsuz tescil durumuna düştüğü gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; 5335 sayılı Yasa’nın 32/1. maddesinin iptal edilmesi ve iptal kararının geriye yürümemesi gerekçe gösterilerek, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi isabetsizdir.
Davacı idarenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.