Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/7866 E. 2015/9385 K. 24.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7866
KARAR NO : 2015/9385
KARAR TARİHİ : 24.06.2015

MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2013
NUMARASI : 2013/567-2013/682

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, kayden paydaş olduğu çekişme konusu 997 parsel sayılı taşınmazda payına isabet eden kısmın davalılarca işgal edildiğini ileri sürerek haksız müdahalenin önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı Naile, 1980-82 yılları arasında eşi Halil’in taşınmazda paydaş olan babası Hasan’dan haricen yer satın aldığını ve anılan tarihten beri dava konusu yerde ikamet ettiğini, haksız işgalci olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Ahmet, davacının taşınmazda paydaş olduğunu, belirlenmiş ve sınırlanmış bir hakkı olmadığından eldeki davayı tek başına açamayacağını, taşınmazda öncesinde ½ hisse ile paydaş olan babası Hasan’ın yer göstermesi ile dava konusu yeri kullanmaya başladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin karar Dairece; “… davacının, çekişmeli taşınmazdaki tüm payını temyiz aşamasında 25.09.2012 tarihinde satış suretiyle dava dışı A.. D..’a devrettiği anlaşılmaktadır …Özellikle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 125. maddesi, dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirmiştir. Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği yönünden davada yukarıda değinilen usulü eksikliğin giderilmesi, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir …” denilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak ve usulü eksiklik giderilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 997 parsel sayılı taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan davalı Naile’nin çekişmeli taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiği belirlenmek ve benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı Naile’nin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.

./..

Davalı Ahmet’in temyiz itirazlarına gelince,
Dava konusu 997 parsel sayılı taşınmazda davalı Ahmet’in uzun süredir kullanımının bulunduğu ve davacı tarafın kullanabileceği bir alanın olmadığı gözetilerek davalı Ahmet bakımından da elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, davalı Ahmet’in çekişmeli taşınmazda paydaş olan babası H.. Ş..’in yargılama sırasında, 03.01.2011 tarihinde, ölümü ile taşınmazda paydaş olduğu, artık davacı ile davalı Ahmet arasındaki davanın paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi davasına dönüştüğü ve artık davacının payına vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davalı Ahmet bakımından davacının payına vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı Ahmet’in temyiz itirazları açıklanan nedenle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.