Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/7768 E. 2015/7961 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7768
KARAR NO : 2015/7961
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : KAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2013
NUMARASI : 2009/200-2013/229

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, kayden maliki olduğu 41 parsel sayılı taşınmaza, komşu 39 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki davalının sınırı belirleyen taşların yerini değiştirmek, inşaat yapmak, fidan dikmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım talebiyle eldeki davayı açmıştır.
Davalı, sınır kaymalarının bu bölgede yaygın olması nedeniyle kadastro çalışmalarına başlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Gerçekten de; dava konusu taşınmazların bulunduğu çalışma bölgesinde 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesi uyarınca kadastro yenileme çalışmalarına başlanıldığı, dava konusu taşınmalara ilişkin olarak düzenlenen tespit tutanaklarının 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesi uygulamasından önce davalı olduğundan 3401 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca Kaş Kadastro Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nun 165. maddesi; “ Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.” hükmünü içermektedir.
O hâlde, dava konusu taşınmalara ilişkin olarak Kaş Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan ve eldeki davanın esasına etkili olacağı açık olan dava dosyasının sonucunun beklenilmesi gerekeceği açıktır.
Hâl böyle olunca, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak Kaş Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davanın HMK’nin 165. maddesi gereğince bekletici mesele yapılması, anılan davanın kesin olarak karara bağlanmasından sonra, yeniden keşif yapılıp, parsel sınırlarında değişiklik olup olmadığı belirlendikten sonra, toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı bu nedenle yerindedir.
Davacının temyiz itirazlarına gelince; davacı dava dilekçesine elatmanın önlenmesi ile birlikte yıkım isteğinde bulunduğu halde bu konuda da olumlu veya olumsuz bir karar verilmiş değildir.
Davacı ve davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle doğrudur. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.