Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/7756 E. 2015/7993 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7756
KARAR NO : 2015/7993
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2012
NUMARASI : 2011/98-2012/400

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava, kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle oluşan haksız el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile yıkım bedelinin toplamından ibaret olacağı ve bu tür isteklerin nisbi harca tabi olduğu kuşkusuzdur. (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, maktu harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi ve yıkım yönünden nispi harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
Hâl böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi ve yıkım isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de; taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshine ve tahliye talebine ilişkin olarak açılan Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1875 E., 2012/317 K. sayılı dosyası incelenmeksizin noksan soruşturma ile yetinilerek karar verilmesi de isabetsizdir.
Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.