Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/7634 E. 2015/3635 K. 17.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7634
KARAR NO : 2015/3635
KARAR TARİHİ : 17.03.2015

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanın davalılarla paydaş bulunduğu 877,1908 ve 1909 parsel sayılı taşınmazların tamamının davalıların işgalinde olduğunu, ihtara rağmen kullanıma devam ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, intifadan men koşulunun oluşmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda tüm mirasçıların birlikte dava açması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu tarla nitelikli 877,1908 ve 1909 parsel sayılı taşınmazlarda 4/16 payın davacıların kök murisi Z.. C.., 4/16 payın davalı İsmet, 3/64 payın diğer davalı Mehmet Ali ve diğer payların ise dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu, paydaşlardan muris Zehra’nın ölümü üzerine mirasçı olarak davacılar ve dava dışı kişilerin kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan; çekişme konusu taşınmazlar, paydaşlardan Z..C..’in payı yönünden elbirliği mülkiyetine tabi olup, davacıların ortaklık adına eldeki davayı açtıkları sabittir.
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 702/4 maddesi hükmü gözetildiğinde, ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlama olanağı bulunduğu, bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği açıktır. Öyle ise davacıların müstakilen eldeki davayı açması değinilen yasa düzenlemesine göre olanaklıdır.
Hal böyle olunca; mahkemece, işin esası hakkında araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.