Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/7575 E. 2014/9801 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7575
KARAR NO : 2014/9801
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Asıl ve birleşen dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgisinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne; birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı asıl davada 269, 313, 356, 650, 1240 ve 1710 parsel sayılı taşınmazların kaydında miras bırakan …in kimlik bilgisinin “ …” olarak, ayrıca 313 ve 1710 parsel sayılı taşınmazların kaydında, miras bırakan …. kızı …’in kimlik bilgisinin sadece “ …” olarak yazılı olduğunu; birleştirilen 2011/322 E. sayılı dava dosyasında ise 483 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kaydında mirasbırakan …in kimlik bilgisinin “ …” olarak yazılı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesi isteğinde bulunduğu, mahkemece asıl davanın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne; birleşen davanın ise kanıtlanmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği, hükmün davacı vekili tarafından birleştirilen dava yönünden kabul kararı verilmesi gerekliliğine değinilerek temyiz edildiği görülmektedir.
Gerçekten de, birleştirilen davanın konusu olan 483 ada 25 parsel sayılı avlulu ahşap ev niteliğindeki taşınmazın davacıların mirasbırakanına ait olduğu, dinlenen tanıkların beyanlarından, yapılan nüfus ve koluk araştırması ile dayanak tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, birleştirilen davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.