Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/5627 E. 2015/9374 K. 24.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5627
KARAR NO : 2015/9374
KARAR TARİHİ : 24.06.2015

MAHKEMESİ : MUSTAFAKEMALPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2011/625-2013/678

Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, mirasbırakanları Mehmet’in kayden maliki olduğu çekişme konusu 784, 971 ve 2011 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu Osman ve gelini Hatice’ye devrettiğini, anılan temliklerin muvazaalı ve kendilerinden mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile muris adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, murisin dava konusu 2011 sayılı parseli davalı Hatice’ye hibe suretiyle devrettiğini, 971 ve 2011 parsel sayılı taşınmazları ise paraya ihtiyaç duyduğu bir dönemde bedeli karşılığında dava dışı Rahim’e satış suretiyle devrettiğini, kendilerinin de taşınmazları adı geçenden yine satış bedellerini ödeyerek temellük ettiklerini, dava konusu devirlerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …………………..’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle çekişme konusu 2011 parsel sayılı taşınmazın bağış suretiyle temlik edildiği ve 1.4.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin olmadığı gibi davacıların tenkis talebinin de bulunmadığı, murisin kayden maliki olduğu çekişme konusu 784 ve 971 parsel sayılı taşınmazları ise 23.12.1996 tarihinde dava dışı Rahim’e satış suretiyle devrettiği, adı geçenin de 12.02.1999 tarihinde 784 sayılı parseli davalı Osman’a, 971 sayılı parseli ise davalı Hatice’ye temlik ettiği anlaşılmakla ve dava konusu taşınmazların satışı için muris tarafından ilana çıkarıldığına ilişkin ortak tanık olarak dinlenen ara malik Rahim’in ve diğer tanıkların beyanı ile murisin dava dışı taşınmazları ihale sonucu almak suretiyle 1996 yılında satış bedeli ve bir kısım taşınmazlar için vakıf şerhinin kaldırılması için anılan tarihte taviz bedeli ödediğine ilişkin delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda dava konusu devirlerin mal kaçırma kastı ile ve bedelsiz yapıldığının kanılanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre, davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2,50 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,24.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

-KARŞI OY-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davalı, taşınmazlardan 2011 parsel sayılı taşınmaz mirasbırakan tarafından davalı Hatice’ye bağışlanarak temlik edildiğine ve bu taşınmaz yönünden muris muvazaası davalarının hukuksal dayanağını oluşturan 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağına dair çoğunluk görüşü ve onama kararı isabetlidir.Ancak, davalı 784 ve 981 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili olarak açılan davanın reddine ilişkin kararın bozulması gerekir.Şöyleki; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddelerine göre, taraflardan hir biri- kural olarak- iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; – ara malik Rahim dışında- dinlenilen tanıklar mirasbırakanın ve ara malikin yaptığı temliklerle ilgili somut beyanda bulunmamışlar, temlikle ilgili bedel ödendiği kanıtlanamamış, mirasbırakan adına herhangi bir hesap hareketine rastlanmadığı banka şubelerince bildirilmiş, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olduğu da ispat edilememiştir.Hâl böyle olunca davalı 784 ve 981 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak açılan davanın kabulü gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Bu taşınmazlarla ilgili yerel mahkeme kararının bozulması gerekir. Aksine onamaya ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.