YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/500
KARAR NO : 2014/5974
KARAR TARİHİ : 19.03.2014
MAHKEMESİ : SİVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2009/447-2012/442
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..’nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında malik gözüken kişiler ile murislerin aynı kişi olduklarının tespiti isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 374 ada 5 ve 377 ada 16 parsellerde İbrahim’in, 374 ada 4 parselde Ş. K.’nun, 377 ada 15 parselde Abdullah’ın, 511 ada 11 parselde A. ve Ş.’nin, 512 ada 33 parselde Mustafa’nın, 523 ada 22 ve 645 ada 2 parsellerde Abdullah oğlu Hacı Mehmet’in miras bırakanlar ile aynı kişiler olduklarının tespiti isteği ile eldeki davayı açmıştır.
Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
HMK’nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür kayıt düzeltme veya tespit taleplerinde, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
3-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadıkları araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak Talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalıdır.
4-Talep konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Müdürlüğü ilgili sıfatıyla davada yer aldığından yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
Somut olayda, hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki; çekişme konusu 374 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine dayanak Sivas Asliye Hukuk Mahkemesinin 1961/296 esas 1962/65 karar sayılı tescil ilamı getirtilmemiş, dosya içerisinde bulunan Hacı Mehmet,Ş. K.,A., Ç.larından İbrahim ve Mustafa’nın veraset ilamları ile çekişme konusu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanak belgelerinde geçen isimler karşılaştırılıp arada bağlantı olup olmadığı yeterince araştırılmadan sonuca gidilmiştir.
Hal böyle olunca; çekişme konusu taşınmazlardan 374 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine dayanak Sivas Asliye Hukuk Mahkemesinin 1961/296 esas 1962/65 karar sayılı tescil ilamının getirtilmesi, ayrıca diğer taşınmazların tapu kayıtlarında murisler ile aynı kişiler olduğunun tespiti istenen kişilerin yukarıda anılan veraset ilamları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.