YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4234
KARAR NO : 2014/16416
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ VE ECRİMİSİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 53 ada 29 parsel sayılı taşınmazdaki binanın 10 adet dairesini davalıların haksız kullandıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, çekişmenin giderilmesine ve 10.000,00 YTL ecrimisilin faizi ile tahsiline karar verilmesin istemiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazdaki daireleri kaba inşaat halinde iken dava dışı yükleniciden haricen satın aldıklarını, oturulabilir hale getirdikleri taşınmazları iyi niyetle kullandıklarını, fuzuli şagil olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, dairece; “ gerçekten de, davacının mülkiyet hakkı karşısında davalıların üstün bir haklarının olmadığı gözetilerek ve kayda üstünlük tanınarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683. ve devamı maddeleri uyarınca elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğrudur. Öte yandan, ecrimisil, kayıt malikinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bedeldir. Davalıların yüklenici ile yapmış oldukları harici sözleşmeye göre taşınmazları tasarruf ettikleri, kötü niyetli olduklarının söylenemeyeceği gözetildiğinde ecrimisil isteğinin reddinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının ecrimisile yönelik, davalıların ise tüm temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Ancak, davalıların, dava dışı yüklenici ile olan anlaşmasından dolayı taşınmazlarda yaptıkları imalat harici satıştan değil, yüklenici ile yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Arsa maliki olan davacı ile davalılar arasında herhangi bir hukuki ilişki ve anlaşma söz konusu olmadığına, dava dışı yükleniciden haricen satın aldıkları ve iyileştirme yaptıklarına ilişkin savunmalarını ancak akidine, yani yükleniciye yöneltebileceklerine göre davalılar yararına TMK.’nın 994. maddesinin uygulanması da mümkün değildir. Hal böyle olunca; kayda üstünlük tanınarak Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkına değer verilerek mutlak surette elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak, mahkemece, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı, davalılar ve dahili davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi …’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacı, davalılar ve dahili davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.790.23.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ve dahili davalılardan alınmasına, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.