Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/22393 E. 2017/2865 K. 24.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22393
KARAR NO : 2017/2865
KARAR TARİHİ : 24.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan … ’nin yaşlı ve sağlıklı olarak düşünebilecek durumda olmadığı dönemde davalı …’ın bu durumdan istifade ederek temin ettiği vekaletname ile 437 ada 29 parsel sayılı taşınmazı diğer davalı …’a satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin sağlık kurulundan rapor alınmadan yapıldığını, satış bedelinin düşük olduğunu, davalıların el ve iş birliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde taşınmazın bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazın bedeli karşılığı murisin yalnız yaşamakta olup satışa ihtiyacı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı murisin fiil ehliyeti yerinde olarak vekili aracılığıyla davalı …’a satış suretiyle temlik ettiği, satış bedelinin ödendiği, vekilin vekalet görevini kötüye kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar, Dairece “… 2659 sayılı yasanının 7 ve 16. maddeleri gereğince … Kurumu 4. İhtisas Kurulundan rapor alınması, tarafların tüm delillerinin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, mahkemece çekişme konusu taşınmazın satış tarihi ve dava tarihi değerlerinin belirlenmesi bakımından mahallinde üç kez uygulama yapılarak, her defasında farklı değer belirleyen bilirkişi raporlarının hükme dayanak alındığı görülmektedir. Oysa, bilirkişi raporları arasında çelişki giderilmeden sonuca gidilmiş olması doğru değildir. O halde, muris … ‘nin vekalet ve temlik tarihlerinde hukuki ehliyete haiz olduğunun saptanması durumunda bilirkişi raporları arasında çelişkinin giderilerek, dava konusu taşınmazın satış ve dava tarihi gerçek değerinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, zararlandırma kastının olup olmadığının belirlenmesi, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulmamış olması da doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde olarak temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.