Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/22016 E. 2017/2510 K. 10.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22016
KARAR NO : 2017/2510
KARAR TARİHİ : 10.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı … ve katılma yoluyla davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan babaları …’ın 17 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümün maliki iken … 3. Noterliğinin 03/12/2009 tarih ve 8132 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı …’yı vekil tayin ettiğini, davalının taşınmazı diğer davalı damadı …’e satış suretiyle devrettiğini, onunda taşınmazı davalı …’e temlik ettiğini, mirasbırakanın mal satma ihtiyacı bulunmadığını, işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemiş olup, yargılama sırasında mirasçılardan … da asli müdahale talebinde bulunmuştur.
Davalı … ve …, dava konusu taşınmazların tapu kayıt maliki olmadıklarından husumet yokluğundan ve davacıların aynı parsel için … 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/483 Esas sayılı dosyası ile açılan ve halen görülmekte olan davaları bulunduğundan davanın derdestlik sebebiyle usul yönünden reddine, mirasbırakanın paraya ihtiyacının bulunması ve işlemin gerçek satış olması sebebiyle davanın esas yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Davalı … ise, yazlık bölgelerde 10 adet taşınmazının bulunduğunu, taşınmazlarını kiraya vermek suretiyle gelir elde ettiğini, satışın gerçek olduğunu ve kendisinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asli müdahil …’un davasının taraflarca takip edilmemesi nedeni ile işlemden kaldırılmasına, davasının bu dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kayıt edilmesine, davalılar … ve … yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı … yönünden davanın kabulü ile 17 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline, 3/28 payının davacı …, 3/28 payının davacı …, 3/8 payının davacı …, 3/8 payının davacı … adına teciline, 16/28 payının davalı … üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 17 parsel 39. Blok 1 nolu bağımsız bölüm mirasbırakan …adına kayıtlı iken, … 3. Noterliğinin 03.12.2009 tarih ve 8132 yevmiye nolu vekaletname ile davalı …’nın vekil tayin edildiği, davalı vekil…’ın 06.04.2010 tarihli akitle taşınmazı davalı …’e 35.000-TL bedelle satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 11.09.2010 tarihinde öldüğü, davalı …’in taşınmazı 22.08.2011 tarihli akitle 37.000-TL bedelle davalı …’e devrettiği, … 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/483 Esas sayılı dosyasında, davacılar tarafında davalı … ve …’e karşı 2601 ada 59 parsel, 17 parseldeki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler için tapu iptali tescil olmadığı takdirde istihkak talepli dava açıldığı, mahkemece istihkak davalarında murisin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verildiği, davada yetkili … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/15 Esas, 2012/120 Karar sayılı kararı ile gider avansının verilen sürede yatırılmaması gerekçesiyle dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 11.09.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; tapu iptal ve tescil davaları kayıt maliki ya da malikleri aleyhine karşı açılır. Bu şekilde açılan dava sonucu verilecek hüküm infaz kabiliyeti taşır. Kayıt malikinin taraf olmadığı bir dava sonunda verilecek hüküm malikin taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki bu da hem Anayasanın 35. maddesinin teminatı altında bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 683. ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer, hem de gerek 1086 sayılı HUMK’nun gerekse 6100 sayılı HMK’nun temel ilkesi olan, davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur.
Çekişme konusu taşınmazda, davalılar …in malik sıfatı taşımadığı, dava dilekçesinde bedel istemi de bulunmadığı gözetilerek, vekil ve ara malik konumundaki davalılar açısından pasif husumet yönünden davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Diğer taraftan, son kayıt maliki davalı …’in 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesi uyarınca ediniminde iyi niyetli olduğu taktirde yasal koruma altında olacağı kuşkusuzdur. Ancak, mahkemece bu yönde yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Bilindiği üzere; hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alışverişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla Medeni Kanunun 2. maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989, tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023.maddesinin özel hükümleri getirilmiştir. Öte yandan bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır.İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyiniyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke T.M.K’nun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3. kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1.fıkrasına göre “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3. kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde öngörülmüştür.
Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyiniyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır. Bu nedenle yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyiniyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim bu görüşten hareketle “kötüniyet iddiasının def’i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı ilkeleri 8.ll.l99l tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir.
Hâl böyle olunca, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında üçüncü kişi konumundaki taşınmazı temlik alan davalı …’in iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi yönünden tüm delillerin yukarıda değinilen ilkeler ile birlikte değerlendirilmesi, gerekirse tanıkların tekrar dinlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalı …’in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.