Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/21934 E. 2017/2301 K. 04.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21934
KARAR NO : 2017/2301
KARAR TARİHİ : 04.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, “hile” hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup; davacı, adına kayıtlı bulunan davaya konu bağımsız bölümünün kandırılıp hileye düşürülmek suretiyle davalıya temlikinin sağlandığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, davacı tarafa tanınan kesin süre içerisinde keşif giderinin yatırılmadığı, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadığından taşınmazın gerçek değeri ile satış bedelinin karşılaştırılmadığı ve böylece iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, kesin süreye ilişkin ara kararının her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılması, yapılacak işlerin teker teker belirtilmesi zorunludur.
Bunun yanında; verilen süre yeterli, emredilen işler gerekli ve yapılabilir olmalı, süreye uyulmamanın sonuçları açıkça anlatılmalı, taraflar uyarılmalıdır.
Somut olayda, keşif yapılması yönünde kurulan 07.05.2014 tarihli ara kararının yukarıda açıklanan ilkelere uygun olmadığı; bilirkişilerin kimlerden oluştuğunun ve uzmanlık alanlarının belirtilmediği, mahkeme heyeti ile vasıta ücretinin ayrı ayrı gösterilmediği, keşifte dinlenecek tanıkların kimler olduğunun ve tebligat gideri miktarının açıklanmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, neden üç bilirkişiye ihtiyaç duyulduğu da gerekçelendirilmemiştir.
Hal böyle olunca; keşif yapılması yönünden, yukarıdaki ilke ve olguları karşılar içerik ve açıklıkta ara kararı oluşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yeterli açıklığı taşımayan ara kararının yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddedilmesi isabetsizdir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.