Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/21897 E. 2017/2229 K. 24.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21897
KARAR NO : 2017/2229
KARAR TARİHİ : 24.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, adlarına kayıtlı 2377 ve 2378 parsel sayılı taşınmazların, tapu kayıtlarında hatalı yazılan isim ve soy isimlerinin düzeltilmesi ile tapu kaydında 3/32 pay sahibi gözüken …isimli kişi ve kardeşleri olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesini istemişlerdir.
Davalı Hazine vekili, … oğlu …’in tanınmadığını, kim olduğuna ve mirasçılarına ulaşılamaması nedeniyle kayyum olarak atandığını, bu durumun sabit olması halinde TMK hükümleri çerçevesinde malvarlığının … adına tesciline ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu taşınmazlarda davacıların ad ve soy isimlerindeki yanlışlığın … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/649 esas, 2011/115 Karar sayılı, 18.03.2011 tarihli karar ile düzeltildiği ancak; dava konusu taşınmazlarda paydaş görünen … oğlu… isminde bir kişi olmadığı halde, sehven tapu kayıtlarına yazıldığının saptandığı gerekçesiyle davacıların bu yöne ilişkin davalarının kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacıların dava konusu taşınmazda paydaş oldukları, taşınmazların mirasbırakanları …’den intikal ettiği, mirasbırakanın … isimli bir mirasçısının bulunmadığı, dinlenen tanıklarda mirasbırakanın … isimde bir çocuğunun olmadığını ifade ettiği, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1455 esas sayılı dosyası ile … oğlu…’e ulaşılmaması ve kim olduğunun bilinmemesi nedeniyle sözü edilen paya temsilen … Deftardarının kayyım olarak atandığı, dava konusu taşınmazlarda davacıların ad ve soy isimlerindeki yanlışlığın … … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/649 esas, 2011/115 Karar sayılı, 18.03.2011 tarihli karar ile düzeltildiği ve kararır kesinleştiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece dava konusu taşınmazlarda paydaş olarak görülen Kadir mirasçısı Beşir payının iptaline karar verilmesi doğrudur.
Ancak, dava paydaşlardan… tarafından açılmış, paydaşlardan … dava açmamıştır.
Bilindiği üzere davada taraf sıfatı bulunan kişilere yönelik hüküm oluşturulur.
Davacı sıfatı bulunmadığı halde iptal edilen … payından paydaş …’ide kapsar şekilde tescile karar verilmesi isabetli olmamıştır. Davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bu nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.