Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2014/21779 E. 2017/2099 K. 24.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21779
KARAR NO : 2017/2099
KARAR TARİHİ : 24.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arısanda görülen davada;
Davacılar maliki bulundukları 3363 parsel sayılı taşınmaza komşu 3365 parsel sahibi davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmalarının önlenmesine, taşınmazın eski hale getirilmesine, tecavüz edilen taşınmaz üzerindeki ağaçlar, tel ve seranın kaline, haksız kullanım nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla son beş yıllık toplam 7.000,00 TL ecrimisilin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı … davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, açılan davayı kabul ettiğini, kendisine ait taşınmazı 10 yıldır kullandığını, ancak diğer hissedar … ait taşınmazı son iki yıldır kiraladığını, kullanımının haksız olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davalı … bakımından iddianın subut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, diğer davalı … yönünden ise bir müdahalesi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi …’nun raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacıların, 3363 parselin paydaşları olup, komşu 3365 parsel taşınmazın ise 1/3 payının davalı … 2/3 payının ise davalı … adına kayıtlı olduğu, davacı taşınmazının A harfi ile gösterilen 620,57 m² lik kısmının ekip biçmek, B harfi ile gösterilen 166,53 m² kısmının ise sera yapmak suretiyle davalı … tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere elatma haksız eylem olup ecrimisil de haksız zilyedin, zilyet olmayan malike ödemek zorunda olduğu haksız kullanım tazminatıdır.
Davalı … dava konusu edilen ve bilirkişi raporuyla A harfi ile gösterilen yerdeki zeytin ağaçlarının kendisi tarafından dikildiğini, bu kısmı fiili anlaşma uyarınca kullandığını, davalı …’a bırakılan yeri ise iki yıldır …ın kiracı sıfatıyla kullandığını savunmuş, keşif mahallinde dinlenen Tanıklar … ise beyanlarının …’a bırakılan ekili kısmı Sami’nin kiraladığını bildirmeleri karşısında taşınmazı kullanan ve kullandıranın da birlikte sorumlu olacağı gözetilerek A harfi ile gösterilen kısım yönünden davalı … bakımından da kabul kararı verilmesi gerekirken davanın reddi isabetli olmamıştır.
Hal böyle olunca A harfi ile gösterilen yer yönünden de ecrimisil hesaplanması, fiili taksim sonucu sınırlar açıkça belirlendiğinden davalı …’nin sera ve ekim yapmak suretiyle kullandığı bölüm ile davalı Sadıka’nın kullandığı kısmın açıkça tesbiti ile bu duruma göre ecrimisil belirlenmesi, herbir davalının sorumlu olduğu yer yönünden infaza elverişli biçimde karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.